Karadeniz'deki sel felaketinin bilançosu artıyor

Batı Karadeniz'de meydana gelen sel felaketinde kötü haberler peş peşe geliyor. AFAD tarafından yapılan son açıklamada Kastamonu'da 34, Sinop'ta 6 kişi, Bartın'da da bir kişi hayatını kaybetti.

Karadeniz'deki sel felaketinin bilançosu artıyor

11 Ağustos tarihinde başlayan aşırı yağışlar ile KastamonuBozkurt'ta bulunan Ezine Çayı taştı. Çayın taşması ile birlikte 5.400 nüfuslu ilçe dakikalar içinde sular altında kaldı. Ezine Çayı kenarındaki apartmanlarda oturan kişilerden bazıları bir anlık panikle araçlarını güvenli yerlere çekmeye çalışırken 5 dakika içinde gelen sel sularına kapıldı. Aradan geçen iki günün ardından selin yol açtığı zararın boyutları da ortaya çıkmaya başladı.

Dere kenarındaki binalarda sel üçüncü, dördüncü katlara kadar yükseldi. Selin yıktığı Bozkurt’ta evlerin ve işyerlerinin alt katları çamur altında kaldı. Birçok ev ve işyeri kullanılamaz hale geldi. İlçeye halen elektrik ve su verilemiyor.

41 Kişi hayatını kaybetti.

Bölgeden acı haberler ise peş peşe gelmeye devam ediyor. AFAD tarafından yapılan son açıklamada "Yaşanan sel nedeniyle Kastamonu’da 34, Sinop’ta 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 9 vatandaşımızın tedavilerine hastanelerde devam edilmektedir' denildi.

Bartın'da sele kapılan ve dört gündür aranan 85 yaşındaki Arife Ünal'ın cansız bedeni evine 600 metre uzaklıkta bulundu.

Bozkurt ilçesinde felkaetin büyümesinin nedeni planlama hatası

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski müsteşarı Prof. Mustafa Öztürk, 5 bin nüfuslu Bozkurt ilçesinde belediyenin doğru planlama yapacak, yeterli imar biriminin ve teknik kadrosunun olmadığı kanaatinde bulunurken, “Görüntüler ilçedeki yapılaşmanın plansız olduğuna işaret ediyor. Aşırı yağışlar, dere üzerine yapılan yanlış yerleşim, köprüler, tomruklar hepsi afeti büyüten nedenler. Su akarken birden metal köprü yıkılıp, ileride bariyer kurup suyu biriktiriyor; tomruklar depodan yayılarak suyun akışını daraltıyor ve çevreye yayılmasına neden oluyor” dedi.

Betonlaştırılmış dere yatakları

Afetin ardından bölgedeki tüm binaların uzmanlarca incelenerek heyelan riski taşıyanların tespit edilip boşaltılması gerektiğine dikkat çeken Öztürk, “Bunların bodrum katları, kolon ve kirişleri incelenerek hasar görüp görmedikleri acilen tespit edilmeli. Yukarıda HES varsa, bunlar patladı mı? Onların havuzlarındaki su da sele karışarak su yükünü artırdı mı? Sel felaketini tetikleyen nedenler ortaya konulup çözüme gidilmedikçe pansuman tedavisi yapılmış olur. Dere yatağı betonlaştırılmış, bundan vazgeçilip dere yatakları doğal hallerine döndürülüp yeşil koridor olarak bırakılmalı” uyarısı yaptı.