Selçuk Gökçealan köylüleri Jeotermal istemiyor

Izmir-selçuk ilçesinin Gökçealan Mahallesi'nde (eski adıyla Burgaz köyü) yapılması planlanan 11 Jeotermal sondaj kuyusuna yönelik ÇED toplantısı köylüler ve çevre örgütlerinin yoğun protestosu ile engellendi.

Selçuk Gökçealan köylüleri Jeotermal istemiyor

İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı olmasına rağmen, Kuşadası’na bağlı Kirazlı ve Çınar köylerinin hemen yanında yer alan Gökçealan köyünde kurulması düşünülen Jeotermal faaliyetleri için halkın katılım toplantısı yapılmak için köy okulunda toplanıldı.
Yerelden Gökçealan, Kirazlı, Çınar, Yeniköy, Havutçulu köylülerinin katıldığı, Selçuk Belediyesi, Kuşadası, Selçuk, Aydın, İncirliova, Germencik’ten katılan sivil toplum örgütleri katılıma destek verdi.

Çok sayıda JES karşıtı pankartin taşındığı etkinlikde, " Gökçealan JES istemiyor, JES'e inat, Yaşasın Hayat, JES'e Hayır, Yetti Gari  Susmuyoruz,  Sermaye Defol Biz Halkız sloganları hep bir ağızdan atıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı protesto gösterisi,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilisinin, " Sizlere rağmen böyle bir toplantı yapmamız mümkün değil, bilgilendirme istemediğinizi tutanak altına alacağız" demesiyle sona erdi.
Yerelde yaşayan köylüler ve destek veren sivil toplum örgütleri, jeotermallerin bölgeye verecek olduğu zarar nedeniyle tepkilerini yoğun bir şekilde gösterdiler.
Çevreci Avukat Cem Altıparmak toplantı konusunun süreciyle ilgili katılımcılara bilgi verdi.
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Şengel’de insanın, doğanın ve tarımın korunması gerektiğini söyleyerek destek verdi.
Jeotermal yapılmak istenen coğrafya doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından Türkiye’nin en önemli noktalarından biridir.


Dünyaca ünlü Efes antik kenti ve Yarışlar kenti Magnesia’nın tam ortasında kalmaktadır.
Yine iki önemli turizm kentleri olan Kuşadası ve Selçuk’un arasında yer almaktadır.
Organik tarımın yapıldığı, geleneksel tarımın eski usullerle devam ettirildiği ender yerlerden biridir.
Genelde toprakla uğraşan insanların yoğun olduğu bölgede, sadece Gökçealan, Çınar ve Kirazlı bölgesinde yetişen Osmancık üzümü gibi bölgeye has ürünler yetişmekte ve yereldeki insanların en önemli geçim kaynağını tarım oluşturmaktadır.
Zeytinliklerin, üzüm bağlarının sıralandığı düz ovanın hemen yanı başından yükselen dağlarda Akdeniz Bitki Örtüsü’nün en nadir örnekleri yer alırken, bünyesinde barındırdığı türler ile Milli Parkın tüm özelliklerini kapsamaktadır.


Böylesine önemli bir alanda jeotermal faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir. Organik ve geleneksel tarım burada devam etmeli ve yerel halkın sosyal ve ekonomik gelişmesine katkı yapacak ekoturizmin yaygınlaşmasını sağlayacak projeler teşvik edilmelidir.
Bahse konu olan Gökçealan’dan başlamak üzere, Kirazlı, Çınar, Yeniköy, Yaylaköy, Soğucak, Caferli, Ağaçlı, Davutlar ve Güzelçamlı’yı kapsayacak şekilde, hem yerel halkı hem de tarımsal ve doğal alanları koruyacak ÖÇK kapsamına alınmalıdır.

Bu bölgelerde sadece tarım ve turizm yapılmalıdır. Bölgenin doğasını, doğal peyzajını ve ekolojik yapısını bozacak jeotermal, taş ocakları ve maden faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir.


EKODOSD/KUŞADASI