Ufuk URAS

Ufuk URAS

haber@yesilgunebakan.net

Yeşil Sol Siyaset

1. Yeni liberal küresel kapitalizm karşısında başka bir küreselleşme, aşağıdan yukarıya, sosyal, barışçıl ve doğayla barışık bir dönem mümkündür.

2. Küreselleşmenin yıkıcı yanları karşısında küreselleşme öncesi döneme dönüşü varsayan tüm milliyetçi ve reaksiyoner yaklaşımlar geleceğimizi şekillendiremez.

3. Dünyalaşmanın getirdiği olumlu süreçleri de görerek küresel sorunlar karşısında küresel çözümler üretmeliyiz. Savaşa karşı barışın küreselleşmesi, iklim değişikliği ve küresel ısınma karşısında küresel ölçekte mücadele mümkündür. Başarılı olursak suyun, toprağın, emeğin ve havanın kirletilmesinin önüne geçilir.

4. Küresel ile yerelin birlikteliği ve hiç bir soruna öncelik sonralık ilişkisi içinde bakmadan, eşanlı mücadele gerekir.

5. Başka bir modernleşme, başka bir uygarlık arayışımız çerçevesinde kültürlerin, kimliklerin, dillerin, dinlerin kendini özgürce ifade edebilmesi bir haktır. Uygarlık krizini aşmak, geleneksel, modernleşmeci, ilerlemeci, pozitivist paradigmadan radikal bir epistemolojik kopuşu şart koşar.

6. Evrensel ve ulusal ölçekte de iktidar ilişkileri toplumsal onaya tabi olmak zorundadır. Aslolan yurttaşların yüreğinde yer edinebilmektir. “Halka rağmen halk için” siyasetine dayanan vesayetçi, otoriter ikameci anlayışlar reddedilmelidir.

7. Dünya ve ülke ölçeğinde “vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” dayatması kabul edilemez. Tıpkı “Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Rustur, Bulgardır, Çinlidir, İsraillidir” ifadesinin de kabul edilemeyeceği gibi. Her milliyetçi yaklaşım tabii ki faşist değildir, ama bütün faşist yaklaşımlar milliyetçidir. Başka kimlikleri red ve inkar faşizmle sonuçlanır.

8. AKP gibi otoriter popülist bir partinin tektipleştirici ve baskıcı siyaset ve yönetim anlayışı karşısında, demokrasi ve hukuk mücadelesi ana yönelimdir. Bu çerçevede demokrasi, hukuk ve barış mücadelesinin en geniş siyasal ve toplumsal hattı örülmelidir.

9. Ülkemizde sınıf bilinci kültürel olarak üst belirlenmeye tabidir. O yüzden kimlik siyasetiyle emek siyasetinin biraradalığı önemlidir. Geleneksel soldan kopmakla beraber demokrasi ekseninde arkaik unsurlarla bile yan yana duruştan vazgeçilemez. Siyaset sonuçta dönüşme ve dönüştürme sanatıdır.

10. Mücadele aracı olarak şiddeti temelden reddetmek gerekir. Şiddete başvuran yaklaşımların dönüşerek sivil ve demokratik bir siyasetin parçası olmaları beklenir.

11. Şirketlerin çıkarını esas alan kalkınmacı/büyümeci yaklaşımlar karşısında ölçeği küçülten, toplumsal yararı ve sürdürülebilirliği esas alan ve doğayla eşgüdüme dayanan bir dayanışmacı iktisat perspektifi gerekir.

12. Kapitalizm sadece emeğimizi değil, zamanımızı ve doğayı da çalıyor. İnsanın bencillik, saldırganlık gibi ilkel biyolojik dürtülerini kapitalizm tetikliyor. “Altta kalanın canı çıksın” anlayışına dayanan egoizm ideolojierin en vahşisidir. Kapitalizm bizi tüketmeden bizim kapitalizmi aşmamız gerekir. Bunun da yolu yaşam koşullarını insanileştirerek, acıları azaltmaktan geçmektedir. Bütün toplumlarda acıları, açlığı, yoksulluğu, sınıfları ortadan kaldırmayı esas almalıyız. Birisinin iktisadi özgürlüğü diğerini iktisadi mağduriyetine yol açıyorsa, buna neden olan emperyalizme ve neo liberal değerlere karşı ortak bir hat örmek önemlidir.

13. İktisadi kriz karşısında faturayı krizi çıkaranların ödemesi gerekir ve krize karşı ilk tedbirin öznesi işsizler ve asgari ücretle geçinen yoksullar olmalıdır. Siyaset öncelikleri belirleme sanatıysa, önceliğimiz her zaman en alttakilerdir. Sol, orta ve alt sınıfları çıkar ve hak ortaklığında buluşturmalıdır. Yurttaşlık geliri uygulaması ve temel giderlerin kamudan sağlanması gibi adımlar geçiş sürecinde atılabilir.

14. Küresel kriz karşısında en büyük sorun neo liberal devlete dönüşen ulus devletlerin ceberrutlaşmasıdır. Dijital devrimin sağladığı olanaklarla kontrol toplumuna karşı her zeminde doğrudan demokrasiyi gerçekleştirmek mümkündür.

15. Nükleer, HES, termik santrallar karşısında yenilenebilir enerji kaynakları alternatifimizdir. Gerçek yerlilik tarımda yerli tohumu korumak, tarıma açık ovalarımızın, topraklarımızın tahribine karşı durmaktır. Enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldırmaktır gerçek anti emperyalizm.

16. Türcülüğe, insan merkezli yaşam tahayyüllerine karşı hayvan dostlarımızla bir ortak yaşam hayatı daha da güzelleştirecektir.

17. Ekonomide, siyasette ve kültürde her türlü merkezi, hiyerarşik ilişki biçimini reddederek, yatay siyaset esas alınmalıdır.

18. Başkanlık sistemi karşısında yerel yönetimlerin yetkilerini artırmayı esas alarak ve giderek demokratik bir anayasayla, demokratik bir parlamenter sistem hedefi korunmalıdır.

19. Başta Ortadoğu olmak üzere toplumların kendi kaderlerini özgürce belirlemesi ilkesi önemsenmelidir. Yurttaşlık haklarıyla, topluluk hakları için birlikte mücadele birbirini tamamlar.

20. Her türden anti semitizme, islamofobiye, Ermeni fobisine, misyoner allerjisi ve benzeri ırkçılık ve nefrete dayanan yaklaşımlarla mücadele gereklidir.

21. Kürt sorununun demokratik çözümünde meclisteki bütün partilerin meşruiyetini sorgulamayarak, bir an önce müzakerelerin başlaması önemlidir. Bizi bir arada tutan şey demokrasi, özgürlükler ve dayanışma gibi insanlığın kadim değerleridir.

22. Yerel seçimlerde yurttaşların da katılımına açık bir önseçim, özgürlükçü siyaset anlayışımızın vazgeçilmez bir şartıdır, kadınların, emekçilerin gençlerin yerel yönetimlerde daha fazla yer alması beklenir.

23. Halkın iradesini esas alan demokrasi anlayışımız kayyum siyasetini reddetmektedir. Kendi iradesini halkın yerine koyan bütün despotik anlayışlar mahkum edilmelidir.

24. Demokratik bir laiklik çerçevesinde farklı inanç gruplarının özgürce kendini ifadesi ve kamu hizmetlerinden faydalanması şarttır.

25. Tarihimiz boyunca yaşadığımız bütün katliam ve soykırımlarla yüzleşmek farklı bir geleceğin inşasında olmazsa olmaz koşuldur. Halının altına atılan her zerre sadece halıyı çürütmektedir.

26. Komşularımızla ilişkide diplomasi ve müzakere esastır. Dünyada bütün savaşlar devletlerin bekası sorununu diğerlerine dayatmasıyla çıkmıştır. Hitler’in ve Stalin’in “beka” sorunu” gerekçesiyle Avusturya ve Polonya’ya saldırdığı unutulmaz.

27. 15 Temmuz darbe girişimi gibi bütün darbelere karşı olunmalıdır, ama durumdan fayda çıkararak siyasi muhalifleri KHKlarla tasfiye etmek, hapse atmak da kabul edilemez.

28. Sadece protesto partisi olmakla yetinmek yerine yerellerden başlayarak küçük başarı öyküleri oluşturmaya ihtiyaç vardır.

29. Fırsat maliyeti dediğimiz, bir işi yapmanız nedeniyle kaçırdığınız imkanların maliyeti yapılan işin üstündeyse, Yeşil solun değerlerinin ülkenin yönelimini şekillendirememesinin fırsat maliyeti ve bedeli çok yüksektir. Bu durumu dönüştürmek, bütün yurttaşlarımızla elbirliğiyle gerçekleştirmemiz gereken bir meseledir.

30. Hammurabi yasalarından beri adalet için, güçlünün güçsüzü sömürmesini engellemek için kesintisiz bir mücadele sürmektedir. İktidara gelmeden önce entelektüel ve moral zeminde bir karşı hegemonya inşa etmek öncelikli görevimiz olmalıdır.

31. Özgürlük insanın kendi iradesine uygun yaşayabilmesiyse, ortak iradeyi birlikte oluşturmak gerekir. Hem negatif (formel) hem de pozitif (imkan sağlayıcı) özgürlükler için seferber olalım. Doğruyu yanlıştan ayırt etmede belli başlı yönelimlerimizi paylaştım. Yeni katkılarla birlikte mücadeleyi de ortaklaştıralım ve geleceği birlikte inşa edelim.