Çevresel Felaketler sınır tanımıyor

İzmir ve Attika'da çıkan orman yangınları nedeniyle açıklama yayımlayan “Kazma Bırak Kampanyası” "Çevresel felaketler sınır tanımıyor" dedi.

Çevresel Felaketler sınır tanımıyor

Latmos kültürünü günümüze kadar yaşatıp, doğanın tüm güzelliklerini koruyan ve Latmos'un Bekçilerinden biri olarak bilinen Yusuf Bilir vefat etti.

Beşparmak Dağları’nda çok az insan dağda kaldı

Beşparmak Dağları’nda yaşayan insan sayısının günden güne azaldığını belirten Sürücü,” Bu isimlerden birisi olan Yusuf Bilir, eşi Teslime Bilir’le birlikte yılın 365 günü adeta dağın bekçiliğini yaptılar. Gençlik yıllarını keçi çobanlığı yaparak geçiren Yusuf Bilir, keçiler bitse de doğduğu toprakları terk etmedi ve askerlik haricinde tüm yaşamını burada sürdürdü. Modern dünyanın tüm olanaklarından mahrum olarak ama doğayla barışık bir şekilde yaşadı. Evine gelenleri sofra kurmadan bırakmazdı.

Bölgenin Doğal Peyzajını Kafasında Planlardı

Bir mühendis ve mimar gibi kafasında planlar yaparak, yöre taşlarından evini inşa etmiş, kayaların doğal oluşumundan faydalanarak birkaç küçük dokunuşla su tutan bir gölet haline getirmiş, gnays kayaların şekillerini bozmadan kullanabileceği mekanlar yaratmış. Tek başına yaşamış olduğu bölgenin doğal peyzajını dışarıdan hiçbir katkı malzemesi sokmadan öylesine güzel işlemiş ki, her gelen hayranlık duyardı. Aslında kendisinden binlerce yıl önce bu dağlarda yaşayan insanların yaptığı gibi, doğayı bozmadan, doğayla uyumlu ve doğayla barışık bir şekilde yaşamış.

‘’Doğa Dostu'’ Ödülü Verilmişti

Latmos kültürünü günümüze kadar yaşatıp, doğanın da tüm güzelliklerini korumuş. Bu nedenle Karakaya Kaya Resimleri Şenliğinde eşiyle birlikte geleneksel yaşamı ve doğayla barışık yaşaması nedeniyle “Doğa Dostu” ödülü verilmişti.“Çocukluğumda bu dağlarda kaplanlar, ayılar, sırtlanlar yaşardı. Kara kovanlarımızı ayılardan korumak için kayaların üzerine yapardık. Bu hayvanlar bitti. Bunlar bitince domuzlar çoğaldı. Ben hep bunları düşündüm. Hiçbir canlıyı öldürmem ben” diyen Yusuf BİLİR eski yıllarda çok mutlu olduklarını ancak maden faaliyetleriyle birlikte herşeyin bozulduğunu ve kirlendiğini söylemişti.

Yusuf Bilir’in yarattığı küçük dünyasında sürdürdüğü bu dağların binlerce yıldır devam eden kültürü, doğaya olan saygısı ve çevreye olan uyumu herkese örnek olmalı diyoruz. Bahçesindeki doğal oturaklar ve taş masalar boş kalacak artık. Güzel anıları, doğayla uyumlu yaşamını hep hatırlayacağız ve onu saygıyla anacağız.

Latmos Dağları Doğa Ana’ya Emanet Kaldı

Antik adı Latmos olan Beşparmak Dağları doğası, tarihi, kendine özgün benzersiz jeolojik oluşumları, 8 bin yıl öncesine dayanan tarih öncesi kaya resimleri, zeytin ve brokoli görünümlü fıstık çamı ormanlarıyla bir tabiat harikası ve adeta bir açık hava müzesi niteliğinde önemli bir doğa alanıdır.

Tarih öncesi dönemden, antik döneme ve Osmanlıya kadar saklanma ve barınma açısından uygun koşullar taşıdığından birçok uygarlığın yaşamlarını sürdürdüğü bir yer olmuştur. Küçük baş hayvancılığın bitmesi, yeni yolların açılması, kırsalda yaşayan insanların gelişmesi ve daha iyi olanaklar bulması nedeniyle, yerleşim yerlerini terk etmişler, köylere ve şehirlere göçmüşlerdir.

Kaynak: www.sesgazetesi.com.tr