Marmara Denizi’nde geçtiğimiz yıllarda müsilaj oluşumuna ilişkin birçok bilimsel çalışma yapılmışsa da müsilaja hangi canlı türü ya da türlerinin neden olduğu kesin olarak bilinmiyordu. Halbuki, müsilaj sorununa çözüm bulmak için gerekli en önemli bilgilerden ilki, müsilaja neden olan bu tür ya da türlerin tespit edilmesiydi. Yerli ve yabancı bilim insanları müsilaja, tek hücreli canlılar olan ve fitoplankton denilen mikroskobik organizmaların neden olduğu konusunda hemfikirdiler. Marmara Denizi’nde yüzlerce farklı fitoplankton türü yaşarken, İstanbul Üniversitesinden bilim insanları tarafından yapılan tahlillerde Marmara’da müsilaja neden olabileceği düşünülen yaklaşık 20 kadar tür öne çıkıyordu.
J. Marine Science & Engineering adlı uluslararası dergide yayımlanan bir çalışma* ile bu konuda çok önemli bir adım atıldı. Prof. Dr. Elif Eker-Develi (Mersin Üniversitesi), Doç. Dr. Dilek Tekdal (Mersin Üniversitesi), Dr. Öğretim Üyesi Atıf Emre Demet (Necmettin Erbakan Üniversitesi), Prof. Dr. Hüseyin Bekir Yıldız (KTO Karatay Üniversitesi) ve Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş’ten (Orta Doğu Teknik Üniversitesi-ODTÜ) oluşan bilim ekibi, kokolitofor grubundan Ochrosphaera neapolitana bilimsel isimli bir fitoplankton türünün laboratuvarda müsilaj ürettiğini gözlemlediler. Prof. Dr. Ahmet E. Kıdeyş, bu türe “vazolu kokolit” yerel ismini önerdi. Bu türün Marmara Denizi’ndeki varlığı, ilk kez İstanbul Üniversitesinden bilim insanları tarafından mayıs 2022’de rapor edilmişti.
Vazolu kokolitlerin kabuğu kalsiyum karbonat yapısında. Bu türün kabuksuz formu da mevcut, yani iki aşamalı bir yaşamı var. Vazolu kokolit türü, bihassa kabuksuz safhasında yoğun bir müsilaj üretimi yapıyor. Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş, vazolu kokolitin nasıl müsilaj ürettiğini şöyle açıklıyor: "Üretilen müsilaja yapışan bazı fitoplankton hücreleri, müsilaj içinde fotosentez yaparak büyümeye devam ederken hâlâ (ve hatta belki de daha fazla) hücre dışı salgılar çıkarmaktadır. Söz konusu hücre dışı salgının ise vazolu kokolit için fotosentez yanında ek bir besin kaynağı olduğu düşünülmektedir.”
Prof. Dr. Elif Eker-Develi’nin laboratuvarında şu ana kadar 40 kadar fitoplankton türü izole edilerek vazolu kokolit dışında hangi türlerin yüksek miktarda müsilaj çıkardığı araştırılıyor. Halihazırda gerek vazolu kokolit ve gerekse diğer birkaç potansiyel türün ürettikleri müsilaj miktarları da araştırılıyor.
Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş ve Doç. Dr. Dilek Tekdal, yaptıkları çalışmalar sonucunda, vazolu kokolitler denizde aşırı çoğalıp geçmişteki gibi büyük sorunlara neden olmadan geliştirilecek bir erken uyarı sisteminin mümkün olduğuna dikkat çekiyorlar.
Kaynak: www.evrensel.net