Kamu hizmetleri endüstrisi derneği BDEW ve Güneş Enerjisi ve Hidrojen Araştırma Merkezi (ZSW) yaptığı açıklamada, hem daha yüksek güneş ışığı yoğunluğunun hem de rüzgar hızlarının bu trendin arkasında olduğunu söyledi.
Almanya’nın elektrik tüketiminde yenilenebilirlerin payı 2020’nin ilk yarısında %50,2’ye ulaşmıştı.
Almanya’nın genel elektrik tüketimi ise 2022’nin ilk altı ayında %0,8 azalarak 281 milyar kilovat saate (kWh) geriledi.
Veriler, yerel elektrik üretiminin %1.7 artarak 298 milyar kWh’ye yükseldiğini ve Almanya’nın dünyanın net enerji ihracatçısı konumundaki rolünü güçlendirdiğini gösterdi.
Rüzgarla birlikte güneş, hidro, biyokütle, atık ve jeotermal enerjiyi içeren yenilenebilir üretim, bir önceki yıla göre %13,5 artışla toplamda 139 milyar kWh katkıda bulundu.
Buna %23 artışla 59 milyar kWh kara rüzgarı, %17,3 artışla 33 milyar kWh fotovoltaik enerji, %3,7 artışla 24 milyar kWh biyokütle enerjisi ve %5 artışla 12 milyar kWh açık deniz rüzgarı dahil.
Nükleer yakıt, kömür ve gazdan konvansiyonel elektrik üretimi, altı ayda 159 milyar kWh ile 2021’in aynı dönemine göre %6,7 daha az çıktı.
Almanya geçen yıl karbondioksit (CO2) emisyonlarını 1990’a kıyasla %39 oranında azalttı, ancak 2030 yılına kadar %65’lik bir azaltıma ulaşmayı hedefliyor ve bunun için daha fazla yenilenebilir enerji üretimi gerekiyor.
BDEW’nin genel müdürü Kerstin Andreae, hükümeti uygun siteler sağlamaya ve yasal çerçeveyi daha hızlı belirlemeye çağırdı.
ZSW’nin yönetim kurulu üyesi Frithjof Staiss ise, Almanya’nın kendi fotovoltaik donanımından daha fazlasını üreterek Çin’in sahip olduğu donanımına olan bağımlılığını azaltması gerektiğini söyledi.
Kaynak: www.iklimhaber.org