Şarköy'de ekoloji adına güzel şeyler oluyor

Güneşli bir sonbahar günü yolumuz Tekirdağ'ın şirin ilçesi Şarköy'e düştü. Buraya gelmişken Şarköy'ün yerel sorunlarına çözüm yolları arayan, hayvan özgürlüğü, kadın hakları, LGBTİ politikaları ve ekoloji politikaları alanında faaliyet gösteren Şarköy Ekolojik Yaşam ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Sevinç Erdoğdu ile röportaj yapma fırsatını yakaladık.

Şarköy'de ekoloji adına güzel şeyler oluyor

Gürcan Şişmanoğlu, Şarköy Ekolojik Yaşam ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Sevinç Erdoğdu ile derneğin bürosunda yesilgunebakan.net için bir röportaj gerçekleştirdi.

Dilerseniz zaman kaybetmeden bu sıcak sohbeti sizlerle paylaşalım...

Dernek Başkanı Hasan Erkan Karabıyık ve Dernek Başkan Yardımcısı Sevinç Erdoğdu.

Gürcan ŞİŞMANOĞLU: Derneğinizin amacı nedir öğrenebilir miyiz?

Sevinç ERDOĞDU: Bizler Şarköy Ekolojik Yaşam ve Kültür Derneği olarak, Şarköy yerelinde doğanın tahribatıyla mücadele etmek, hayvan hakları, kadına şiddet gibi konularında çözüm üretmek için bir araya geldik. Irkçılık, türcülük, homofobi ve militarizm karşıtı bir yürdürülebilir yaşamı Şarköy'de mümkün kılmak istiyoruz.

Gürcan ŞİŞMANOĞLU: Derneğinizin amaçlarından bahsettiniz. Peki bu amaca yönelik faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Sevinç ERDOĞDU: Biz bu işe bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kişiyle bu işe başladık ve kitleselleşmek istedik. Görüyoruz ki 2 senelik bir süreç içerisinde epeyce insanı bu işin içine kattık. Faaliyetlerimize gelince; ilk olarak bir müzik grubu kurduk. Daha sonra da bir tiyatro topluluğu oluşturarak bu bağlamda ''kültür geceleri'' etkinliklerini başlattık.

Trakya bölgesinde çeşitli geziler yaptık. Gezdiğimiz yerlerdeki STÖ'ler ile görüşmelerimiz oldu. Kadın cinayetleri ile mücadele etmek için Kadın Platformu'nun kurulmasına öncülük ettik. 8 Mart’ta kadınlara yönelik güzel bir etkinlik yaptık.

Şarköy'de faaliyet gösteren ''taş ocağı''na karşı mücadeleler verdik. Açık foseptiklere karşı mücadeleler verdik. Hükümet tarafından 1 Aralık’a kadar siyasal-sosyal etkinlikler yasaklandığı için o tarihten sonra taş ocağının kapatılması için imza toplayacağız ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.

''Ekolojik Köy'' projesini üyelerimizle tartıştık. Bu projeyi yakın bir zamanda hayata geçireceğiz. ''Takas Şenliği '' yaptık. Evde kullanmadığız yararlı eşyaları takas yaparak Şarköy'de bir ilke imza attık.

Resim atölyesi açtık. Limanda hediyelik eşya standı açtık. Ve bütün bu etkinliklerimizi müzikli, şarkılı, şiirli bir biçimde yaptık. Bilgi birikimlerimizi birbirimize aktarmak istiyoruz. Doğayla uyumlu bir yaşam biçimini Şarköy yerelinde hayata geçirmek istiyoruz. Paranın çok da değerli bir şey olmadığını insanlara göstermeye çalıyoruz.

Gürcan ŞİŞMANOĞLU: Doğanın talanı, demokratik özgürlükler alanının daraltılması, siyasal ve sosyal alanda gerileme gibi konularda Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Sevinç ERDOĞDU: Bu gidişle ülkemizin geleceğini pek iyi görmüyoruz. Fakat alternatifsiz değiliz. Kapitalistlerin bize dayattığı bu karanlık düzeni reddederek daha güzel bir yaşamı kurabiliriz diye düşünüyorum.

Özellikle kadın mücadelesine parmak basmak istiyorum. Ben de bir kadın olarak şunu demek söylemek istiyorum; kadınlar olarak bu iktidarla bizim ciddi bir hesabımız var. Bu iktidar döneminde kadın cinayetlerinin arttığını hepimiz görüyoruz. Ayrıca kadın ile ekoloji arasında güçlü bir bağlantının olduğunu vurguluyoruz. Kadın faktörü ekoloji ile çok eşdeğer bir durum. Yaşamsal sürdürülebilirlik vs hep kadına bağlı. En büyük hayalimiz ülkemizde eskinin o ekolojik yaşamına geri dönebilmek. Bizce aslında en ilerici bir yaşam biçimi budur. Ve ülkemizin sorunlarına karşı ortak bir bilinç oluşturarak bu mücadeleyi genelleştirebiliriz diye düşünüyorum.

Gürcan ŞİŞMANOĞLU: Son söz yerine düşüncelerinizi alabilir miyim?

Sevinç ERDOĞDU: Sürdürülebilir olmayan fosil uygarlığının yeryüzüne dayattığı sözde modern tahribatlardan ve insan üzerine çöreklenen yabancılaşma, ırkçılık, türcülük ve homofobi gibi sıfatlardan arınmalıyız. İnsanı adeta bir tüketici ordusu olarak gören doğayı karşısına alan bu düzenle mücadele etmeliyiz. Derneğimiz, sürdürülebilir olmayan, yeryüzündeki tüm canlıların hayatını hiçe sayan, savaşlara, hastalıklara, iklim değişikliğine ve afetlere yol açan bu fosil uygarlığının çöküşünden sonraki hayatı tasarlamak ve bugünden deneyimlemek üzeri yola çıktık.Deneyimlerimizi daha fazla paylaşarak,dayanışma ile eşit-özgür ve yeşil bir dünyanın kurulacağına inancımız tam...

Gürcan ŞİŞMANOĞLU: Bu güzel sohbet için sizlere teşekkür ediyoruz...

HABER VE FOTOĞRAFLAR: Gürcan Şişmanoğlu