Aydın'ın en güzel tümülüs mezarı parçalandı

Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği - Ekodosd tarafından yapılan açıklamada Aydın’ın Yenipazar İlçesine bağlı Direcik köyü yakınlarındaki bölgenin en önemli Tümülüs mezarı paramparça edildiği bildirildi.

Aydın'ın en güzel tümülüs mezarı parçalandı
Aydın’ın Yenipazar İlçesine bağlı Direcik köyü yakınlarındaki bölgenin en önemli Tümülüs mezarı paramparça edildi.
 
Geçmiş yıllarda Direcik Köyünün güney yükseltilerinde bulunan ilk tümülüs yol çalışmaları sırasında yok edilmişti. İkinci tümülüs Laletepe mezarıda kaçak kazı yapan defineciler tarafından kepçelerle girilerek tamamen yok edildiği görüldü.
Bir Karya yerleşmesi olan Orthosia antik kentinin yakınlarında olan Laletepe Tümülüsüne yaklaşık 10 yıl önce üyelerimizle ziyaret ettiğimizde herkesin hayranlığını kazanmıştı.
 
“Burada nereye kazsan tarih çıkar” diyen yöre halkının en büyük sıkıntısı, kaçak kazı yapan defineciler olduğu biliniyor.
 
Yıllardır Direcik köyünün gençlerinin bahar aylarında üzerine çıkarak eğlence yaptıkları Laletepe, ne yazık ki bugün köstebek çukuruna dönüşmüş durumda.
İçine eğilerek, sürünerek girilen ve iki bölümden oluşan oda mezarın işlenmiş taşlarının parçalara ayrıldığı, gökyüzünün meydana çıktığı, Laletepe’den geriye yığılmış toprakların kaldığı görüldü.
 
Daha henüz kazı çalışması yapılmadan bile ziyaretçilerin geldiği Laletepe Tümülüsü, belki de Direcik’te yaşayan yöre insanlarına gelecekte çok şey kazandıracaktı. Sadece Direcik’in değil, Aydın’ın kültürel zenginliğine de büyük değer katacak bir insanlık mirası yok oldu.
 
Suçlular tespit edilse de, mezardan geriye pek sağlam bir şey kalmadı.
Yazık oldu Laletepe Tümülüsüne. Ne yazık ki kaçak kazı yapanlar, binlerce yıl öncesinden bizlere kalan bu insanlık miraslarını acımasızca yok ediyorlar.
Özellikle eğitim kurumlarında, çocuklara kültürel geçmişimiz tanıtılmalı, ülkemiz için büyük değer taşıyan eserlerimiz yakından gösterilmeli, bu zenginliklerden gurur duymaları sağlanmalıdır. Her taşın altını arayan kaçak kazıcılarla dolu olan ülkemizde, yöre insanlarının bilgilenmesi ve bilinçlendirilmesi çok önemlidir.
 
Binlerce yıllık kültürel miraslarımızı sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Gelecek nesillerinde bu eserleri görmeye hakları olduğu bilinmeli, her kurum ve bireyler duyarlı olmalıdır.
 
Tümülüs nedir (wikipedia)

Tümülüs, Latince bir sözcük olup (çoğulu tümüli), bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Höyük ve kurgan (Orta Asya'da) da denilen tümülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı fazla değildir. Bunlara en çok Anadolu'da, Trakya'da, Orta Asya'da, Rusya'da ve Meksika'da rastlanır.

Traklar'ın mezarları bu şekildedir. Trakya'nın en görsel anıtları tümülüslerdir. Trakya'nın tekdüze doğal yapısını süsleyen ve ona bir hareketlilik getiren tümülüslerin tam bir envanteri çıkartılmamıştır. Genel olarak mezarın üzerine yapılan her türlü yükselti tümülüs olarak adlandırılsa da, yapıldıkları döneme, tepenin ve mezar odasının biçimine, niteliğine, ölünün gömülüş şekline göre mezar tepelerinin değişen geniş bir çeşitlenmesi vardır.

Mezarın yerini bir tepe ile belirleme geleneğinin bilinen ilk örnekleri Avrasya steplerinde, MÖ 4. binyılın başlarına aittir; kurgan olarak da adlandırılan bu mezar tepelerinin altında, ölü basit bir çukur ya da ahşap bir odaya yerleştirilmiştir. Bu geleneğin, steplerden gelen etki ile, Trakya'ya ilk olarak MÖ 3. binyıl içinde girdiği bilinmektedir. Trakya'nın Tunç çağ mezar tepeleri, daha sonraki dönemlerin tümülüslerine göre daha basık ve yayvan, çoğu kez de 2–3 m yüksekliğindeki tepeciklerdir; ancak Bulgaristan' da ender olarak yüksekliği 7 metreyi bulanlar da vardır. Tepelerin dolgu­larının toprak değil taş oluşturduğundan, bunlan "Taşlıtepe" olarak tanımlamaktayız. Bu tür mezar tepelerinde ölü, tepenin altındaki bir çukura ve çoğu kez uzun olarak yatırılarak gömülmüştür. Tepenin değişik kesimlerinde münferit mezarlara da rastlanır. Taşlıtepeler tek olabilecekleri gibi, bazen tümülüs mezarlığı gibi, sayıları 30'u bulan topluluklar da oluşturabilir.

İlk Demir Çağ'dan itibaren mezar tepeleri daha sivri ve konik bir biçim almış, dolgularında taş ile birlikte killi toprak da kullanılmıştır. Demir Çağı'nın ilk kısmına tarihlenen mezar tepelerinde gene ayrı bir mezar odası yoktur; ölü toprağa açılmış ve ahşap ile kaplanmış bir odanın içine yatırılmıştır. Orta Demir Çağı'ndan itibaren mezar odası ya da taş lahidi olan gerçek tümülüsler görülmeye başlar. Bu tür tümülüsler için genellikle uzaktan görülebilen sırt ve yamaçlar tercih edilmiştir İkili ya da üçlü tümülüsler yaygın olmakla birlikte, tümülüs mezarlığı şeklinde sayıları dokuz ile otuzaltı arasında değişen gruplara da rastlanmaktadır. toplu tümülüs mezarlıklarının, daha eski bir kutsal alanın üzerinde yer aldığı görülmektedir.