Çanakkale'de 55 köyün suyu Cengiz Holding'e verildi

Biga-Çan hattının en önemli sulama suyu kaynağı olan Kocabaş Çayı’nın, Cengiz Holding’in maden projesi için kullanılacak olması, 50’nin üzerinde köyün tarımsal üretimini tehdit ediyor. Kocabaş Çayı’nın sularının göletlere aktarılacağı projeye karşı çıkan yöre halkı ve çevre örgütleri, DSİ 252’inci Çanakkale Şube Müdürlüğü önünde bir araya gelerek protokolün iptal edilmesini ve açılan yeni dava sonuçlanmadan hiçbir işlem yapılmamasını talep etti.

Çanakkale'de 55 köyün suyu Cengiz Holding'e verildi

Kazdağları'nın yüzde 79'u madenlere ruhsatlı

Gazete Duvar'dan Seçkin Sağlam'ın haberine göre; DSİ önünde yapılan açıklamada, Kazdağları’nın dünyanın en değerli biyolojik çeşitliliğine sahip olduğu ifade eden bölge sakinleri, bölgenin yüzde 79’unun madenlere ruhsatlandırılmış olduğunu belirtti. Açıklamada, Cengiz Holding’in projesinin, diğer maden ve enerji projeleri gibi Kazdağları ekosistemini yok edeceği dile getirildi.

"Cengiz Holding, ölüm çukurları açacak ve bölgeyi yaşanamaz hale getirecek"

Kocabaş Çayı’nın nesli tehlike altındaki su samurlarının yaşam alanı ve 55 köyün de su kaynağı olduğunu belirten bölge sakinleri, yaptıkları açıklamada şunları kaydetti:

“Cengiz Holding, 200 metre derinliğinde ölüm çukurları açacak, 3 köyü haritadan silecek ve kimyasal zehirlerle yakınındaki diğer köyleri de yaşanmaz hale getirecek, su kaynaklarımıza el koyacak. Halilağa Bakır Madeni projesindeki ısrarına devam ediyor. Sivil toplum örgütleri ve yöre halkı olarak 95 davacı ile bizler de topraklarımızı, suyumuzu, ormanlarımızı korumak için ikinci kez dava açtık. Şirket, DSİ ile imzaladığı protokol kapsamında maden için gereken suyu temin etmek amacıyla iki gölet inşa etmek istemektedir.

Bizler yani Bayramiç ve Çan ilçeleri köylerinde yaşayan vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri olarak köylerimizden, suyumuzdan, topraklarımızdan vazgeçmiyoruz. Devlet Su İşleri’ni, Cengiz Holding’in çıkarlarını değil, yöre halkının su ihtiyacını gözetmeye ve protokolü iptal etmeye, hukuki süreç sonuçlanmadan hiç bir işlem yapmamaya çağırıyoruz. Aksi takdirde geri dönülmez zararlar verilecek, köylüler tarım alanlarından ve su kaynaklarından mahrum kalacaktır. Hiçbir kurumun halkına böyle bir kötülük yapmaya hakkı yoktur. Kazdağları evimizdir, maden projeleriyle delik deşik edilerek yok edilmesine izin vermeyeceğiz.”

Kaynak: www.t24.com.tr