Daskyleion Antik Kenti gün yüzüne çıkmayı bekliyor

Bandırma'ya bağlı Ergilli Mahallesinde birçok kültüre ev sahipliği yapan Daskyleion Antik Kenti gün yüzüne çıkmayı bekliyor.

Daskyleion Antik Kenti gün yüzüne çıkmayı bekliyor

Manyas Kuş Gölü yakınındaki Daskyleion Antik Kenti, 2009 yılından beri kazı çalışmalarını yürüten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaan İren, kazıların bu yılda temmuz ayı içerisinde başlayıp 3 ay sürmesi planlanıyor. Daskyleion Antik Kentin ortaya çıkarılması için arkeologlar ve öğrencilerin çalışmaları sürdürecek.

Daskyleion Antik Kenti ile kazı ilgili bilgi veren Bandırma Müze Müdürlüğü Arkeologu Nizamettin Orhan, antik kent hakkında bilgilendirmede bulundu. Orhan “Daskyleion Antik Kenti ihtişamıyla gizemini koruyan bir kültür antik kentidir. Güney Marmara’nın en önemli yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Daskyleion Antik Kenti, Bandırma’ya 30 kilometre uzaklıkta Ergilli Mahallesine de 2 kilometre uzaklıktadır. Daskyleion Antik Kent’in hemen 200 metre yanında da Manyas Kuş Cenneti yer almaktadır ve diğer ismi de Hisartepe olarakta bilinmektedir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Daskyleion Antik Kenti kazılarımız devam etmektedir. İlk kazılar 1952 yılında Kurt Bittel tarafından yüzey araştırmasında keşfedilmiştir. Daha sonra 1954 yılında Prof. Ekrem Akurgal tarafından 1960 yılına kadar kazılar devam ettirilmiştir. Ege Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü, Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Tomris Bakır 1988’de de kazıları devam ettirdi. Günümüzde Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteği ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaan İren ve Bandırma Müzesi’ne bağlı olarak kazılar yürütülüyor. Daskyleion Antik Kenti, M.Ö. 7.yüzyılda Daskylos adıyla bilinen ünlü Lydia Kralı’nın Sardis’ten hanedan kavgaları nedeniyle buraya gelmesiyle kent Daskyleion adını almıştır. Daskyleion’da doğan oğlu Gyges daha sonra Lydia’ya geri çağrılıyor.

Gyges Lydia’ya kral olduktan sonra şehre Daskyleion deniliyor. Çünkü Daskyleion “Daskylos’un yeri anlamındadır. Bu ismi M.Ö.650 yıllarında almıştır. Yaklaşık olarak Frig medeniyetine ait kaplar, Akamenit dönemine ait, Perslerin Anadolu’da 200 yıllık hüküm sürdüğü dönemde de kalıntılar bulunmuştur. Helenistik döneme ait eserler ve Bizans dönemine ait birçok kültür mirası ortaya çıkarıldı ve bu eserler de Bandırma Müze Müdürlüğümüzde sergilenmektedirler” dedi.

Kentin tarihi (wikipedi)

Ünlü tarihçi Herodotos ise bu şehrin adını Daskyleion olarak verir. Antik Çağ'da şehrin adı konusundaki tartışmalar 20. yüzyıl başlarında yerini şehrin lokalizasyonu konusundaki tartışmalara bırakmıştır. Orta Çağ yazarı Stephanos Byzantios Anadolu’da Daskyleion adı verilen beş yerleşmeden söz etmektedir; ancak tarihçiler ve arkeologlar Kuzeybatı Anadolu’da, Bandırma’ya 40 km mesafedeki Ergili Köyü’ne çok yakın olan, Manyas Gölü kıyısındaki Hisartepe üzerinde yer alan kalıntıların satraplık merkezi Daskyleion’a ait olduğu konusunda hemfikirdir.

Manyas Kuş Cenneti iki hidrolog ve zoolog; Alman asıllı Kurt ve eşi Leonore Kosswig tarafından keşfedilmiştir. Kurt Kosswig (1907-1991) aynı zamanda tarih ile de ilgili bir kişiydi. Bu nedenle gölün hemen kıyısındaki Hisartepe’nin üzerinde yer alan kalıntılardan yurttaşı ve arkadaşı Kurt Bittel’e bahsetmiştir.

1952 yılında arkeolog Kurt Bittel tarafından Hisartepe üzerinde yer aldığı saptanan Daskyleion’da ilk arkeolojik kazılar, bir yıl sonra Cumhuriyet dönemi birinci nesil arkeologlarından Ekrem Akurgal (1911-2002) tarafından başlatılmış ve 1959 yılına kadar da devam etmiştir. Bu ilk dönem kazılarında ele geçen Anadolu-Pers kabartmaları ve bulgular, Daskyleion’un bir Ahameniş dönemi satraplık (valilik) merkezi olduğuna dair en önemli kanıtları oluşturmaktadır. Ekrem Akurgal’ın yapmış olduğu araştırmalar sırasında Hisartepe’nin güney yamacında yüzeyde bir stel parçası ele geçmiştir. Ve bu stel Hisartepe Steli olarak İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde korunmaktadır.

Ekrem Akurgal’ın kazısından sonra Dasyleion'daki bilimsel araştırmalara ara verilmiştir. Ancak 1964 yılında bir köylü, Hisartepe’nin kuzeyinde yer alan Köseresul köyünde tarlasını sürerken bir Bizans mezarı bulmuştur. Bunun üzerine İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden Nezih Fıratlı tarafından çalışmalara başlanmıştır. Mezarın temizlenmesi sırasında üç adet Stelin mezar yapımında kullanıldığı görülmüştür. 28 yıllık bir aradan sonra 1988 yılında Tomris Bakır tarafından yeniden başlatılan kazılar 2008 yılına kadar kesintisiz devam etmiştir. Bu ikinci dönem kazılarında ise Daskyleion’da Ahameniş’in yanı sıra Frig ve Lid kültürlerinin de varlığına işaret eden önemli yapı kalıntıları ve eserler ortaya çıkarılmıştır. 2009 yılından günümüze değin Kaan İren başkanlığında kazılara devam edilmektedir.

Kaynak:www.balikesirposta.com.tr