Yeşilköylülerle, Karacahayıtlıların ortak açtığı dava sonucunda, mahkeme yürütmenin durdurulması kararını vermişti.
Çevre konularında yürütmüş olduğu hukuk mücadeleleriyle bilinen Av. Akın Yakan; Aydın, Söke, Yeşilköy Mahallesinde yapılması planlanan Feldispat, Kuvars ve Kuvarsit Ocağı Kapasite Artışı projesi ile ilgili “ÇED Olumlu” kararının iptalinin Danıştay tarafından onaylandığını açıkladı.
Daha önce Karacahayıt’ta açılması düşünülen maden faaliyetleri için; Danıştay Altıncı Dairesi’nce; Aydın 1. İdare Mahkemesi’nce verilen kararın ve dayandığı gerekçenin hukuk ve usule uygun olduğu, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine ve karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına oybirliğiyle karar verilmişti.
Şimdi de Yeşilköylüler kendi arazilerinde yapılması talep edilen maden faaliyetleri için açtıkları davayı kazandılar ve Danıştay’da bunu onayladı.
Kazanılan her iki dava ve Danıştay’ın bunları onaylaması çok önemlidir.
Kapadokya bölgesi doğal ve kültürel zenginlikleriyle ülkemizin en önemli turizm alanlarından biridir. Dünya ülkelerinden binlerce insanın ziyaret ettiği doğa harikası bu alanda, bir an maden faaliyetlerinin yapılacağı düşünüldüğünde bunun ne kadar korkunç bir şey olduğunu herkes söyleyecektir.
Halbuki aynı doğal ve kültürel zenginlikleri taşıyan, hatta Kapadokya’dan farklı özellikleri de olan ve Batı Anadolu’da Türkiye’nin en önemli turizm kentleri arasında kalan bu doğa harikası ve bünyesinde binlerce yıllık insanlık miraslarını barından Latmos bölgesi, ne yazık ki maden ocakları tarafından geri dönülmez yaralar açılarak tahrip edilmektedir.
Bölgede yapılacak turizmle gelecek nesillerin sürdürülebilir bir şekilde yüzlerce yıl kazanabilecekleri çok şey varken, bu muhteşem doğa harikası Feldspat, kuvars ve kuvarsit uğruna çok kısa sürede bembeyaz bir çöle dönüştürülmektedir.
Buradaki maden faaliyetleri, Latmos kültürünü günümüzde geleneksel olarak devam ettiren yereldeki insanları mutsuz etmektedir.
Halbuki 8 bin yıl önce bu coğrafyada yaşayan insanlar, bugün tahrip edilen kayaların üstüne mutluluğun resimlerini çizmişler.
İtalya’da ki Siena Katedralinin tavan süslemelerinde yer alan Ay Tanrıçası Selene ve Çoban Endymion’un arkasındaki sığırlar, bugün hala bu topraklarda yayılmaya devam etmektedir. Yöre insanlarının en önemli geçim kaynakları arasındadır hayvancılık.
Fıstık çamından dökülen her kozak, çırpılan her zeytin yöre insanlarının ekonomisine büyük güç katmaktadır.
Binlerce yıl önce ihraç edilen ünlü Karya ballarının üretimini sürdüren arıcılık halen devam ettirilmektedir.
Yöre insanlarının en önemli geçim kaynakları, madencilik faaliyetleri nedeniyle tehdit altındadır.
Latmos bölgesinin bütüncül olarak korunmasına yönelik çalışmalar yapılacağını açıklayan ilgili bakanlıklar, bu çalışmaları bir an önce hayata geçirmeli ve bu coğrafyada madencilik yerine, ülkemiz turizmine ve yereldeki insanlara katkısı olacak projeler geliştirilmelidir.
Latmos gibi başka bir coğrafya yoktur. Bu eşsiz doğa ve kültür hazinesi yok olmadan bütüncül bir şekilde korunmalı ve herkes duyarlılık göstermelidir.