1 Eylül
1 Eylül Dünya Barış Günü'ne bir kez daha savaş ortamında ve geleceğimiz açısından alabildiğine endişe biriktirdiğimiz bir sürecin sonrasında giriyoruz.
Ülkemizde süren çatışmalı ortam... Suriye'de yaşanan savaşa eklenerek yıkıcılaşan süreç... Irak'ta adı konulmamış operasyonlara dayalı çatışma ortamı... Hayatını kaybeden yerinden yurdundan edilen binlerce yüzbinlerce insan... Yıkılan yakılan yaşam alanları, yok edilen doğa... Tüm bunların acısını yüreğimizde hissediyoruz.
Dünya Barış Günü'nde ülkemizde barışın diliyle ve kardeşliğin umuduyla konuşmak isterdik, ancak her geçen gün gelen acı haberler, ölümler ve bombalar barışı daha uzaklaştırıyor.
Toplumsal barışa ve kardeşliğe karşı atılan kurşunlar, bombalar ve saldırılar karşısında durmak insani ve vicdani bir görevdir.
Şiddet yoluyla insanlarımızın yaşam hakkının ellerinden alınması asla kabul edilemez. Bugün gerek bölgemizde gerekse ülkemiz içindeki sorunların çözümünde diyaloğun yerini şiddetin almasına sonuna kadar karşıyız.
Savaşın yıkıcı sonuçlarından doğa da payına düşeni almaktadır. Gerek kitle imha silahlarının birkaç kez gezegeni yok edebilme potansiyeline sahip olması gerekse çok uluslu şirketlerin yüksek teknolojiyle, ihtiyaç duyduğu hammaddeyi tedarik etmek için, yoksul ülkelerin ormanlarını, derelerini, madenlerini talan etmesi eko sistemi geri dönüşü olmayan sona yaklaştırıyor.
Adına, Yeni Dünya Düzeni dedikleri, tepesinde bir avuç çok uluslu şirketin bulunduğu küresel imparatorluk sisteminde; güçlü devletler zayıf devletlere saldırmayı, zenginler yoksuları ölüme mahkûm etmeyi hak olarak görüyor. Yoksullara yaşama hakkı tanımayan bu düzen/sizlik dünyayı felakete doğru adım adım yaklaştırıyor. Geri kalmış ülkelerin devletleri ise bu sistemin jandarmalığını yapmanın bir adım ilerisine gidemiyor.
Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, IMF gibi yapılar aracılığıyla küresel düzeyde örgütlü olan bu imparatorluğu, ancak ve ancak dünyanın ezilen halkları ve emekçilerinin evrensel boyutta karşı koyuşuyla yıkmak mümkündür.
Bugün, dünyanın birçok meydanında, “savaşa hayır barış hemen şimdi” diye haykıran milyonların olduğunu biliyoruz. Bu meydandan savaşa karşı yükselttiğimiz itirazı, o seslerle birleştiriyoruz. Ve diyoruz ki:
Barış için bütün dünya emekçi halkları birleşiniz !
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde; Akbelen için, Cudi için, Kazdağları için, Dikmece için, Özgürlük için, yeryüzü için… Dünyanın neresinde olursak olalım, o gün bulunduğumuz en yakın ağaca sarılalım, dünyanın yüzüne yüz olalım, ses olalım, yeryüzünü kötülükten ve kötülüğün sıradanlığından kurtaralım.
Özgür Sanat Meclisi