Bahattin Sürücü yaptığı açıklmada:
' Yaban hayatı açısından birbiriyle etkileşim halinde bulunan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Bafa Gölü Tabiat Parkı, Latmos (Beşparmak) Dağları ve Azap Gölü’nü içine alan Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda, Söke Ovası’nı bıçak gibi ikiye bölen karayolunun her iki yanında, irili ufaklı azmak denilen eski menderes yataklarının bulunduğu sulak alanlarla da doludur.
Bu önemli doğa alanlarındaki yaban hayvanları beslenme, barınma ve üreme amacıyla sürekli bu doğal alanlara hareket halindedir.
Yaban hayvanları etkileşim halinde oldukları diğer doğal alanlara geçişte, Söke, Milas, Bodrum ve Didim gibi önemli turizm kentlerine ulaşımı sağlayan yaklaşık 30 km.lik karayolunu kullanmaktadır.
Yaban hayvanlarının yolun diğer alanında kalan bölgeye geçişlerde çarpılmadan geçmeye yarayan ekolojik geçişler olmadığından, hemen her yıl yaklaşık 400’e yakın yaban hayvanı çarpılarak ölmektedir.
Tilki, Çakal, Porsuk, Sansar, Domuz, Gelincik, Saz Kedisi, Su Samuru, Kaplumbağa, Yılan, Kertenkele gibi hayvanlardan sonra, yırtıcı bir kuş bir araç tarafından çarpıldı.
Bir araştırmadan Söke’ye doğru giderken, yanımızdan süratli geçen bir araç hemen önünde havalanmaya çalışan yırtıcı kuşlardan bir şahini çarptı. Sürücü durmadı.
Kuş birkaç metre havalanarak tekrar yola düştü, çırpınmaya başladı. Aracımızı durdurarak şahini almak istedik. Ancak yoğun trafikteki araçlara durmaları için uyarmaya çalışsakta, ne yazık ki araçlar duyarsız bir şekilde yine aynı hızla geçişlerini devam ettiler. Yolun güvenli olduğu bir an şahini alabildik.
Yaptığımız kontrollerde kuşun bayıldığını fakat yaşadığını gördük. Yolda ayılan şahini veteriner kontrolü yaptırdık, herhangi bir yara ve bulguya rastlanmadı.
Bir gece gözetim altında tuttuk. Daha sonra tekrar doğal yaşam alanına götürerek güvenli bir yerde doğaya saldık.
Birçok yaban hayvanı türünün çarpıldığı ölüm yolu olarak bilinen karayolunda
Kuşlar da çarpılıyorsa bir eksiklik var demektir.
Yolun düz olması birçok sürücüye hız yapmaları açısından çok cazip gelmektedir. Bu yolu insanlar kullandığı kadar, birçok yaban hayvanı ve kuşlarda doğal alanlara geçişlerde kullanmaktadır. Karayolu kenarına konulan küçük tabelalar önlem için bir yarar getirmemekte, sürücüler bunun farkına bile varmamaktadır.
Söke Ovası’nı geçen karayolunun her girişine de, ekolojik açıdan çok önemli bir alana girildiğini hatırlatan büyük boyutlu totem tabelalar dikilmeli ve yolun altında bulunan menfezler yaban hayatının geçişine uygun bir şekilde ekolojik geçiş düzenlemeleri yapılmalı, sürücüler de bu konuda duyarlı olmalıdır.
Burada alınacak önlemler, Aşağı Büyük Menderes Havzası’nın biyolojik çeşitliliğinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için çok önemlidir.
Ülkemizde bazı otobanlara ekolojik köprüler inşa etmeye başlayan Karayolları Genel Müdürlüğü, Söke – Bodrum yoluna da aynı duyarlılığı göstermesini bekliyoruz.
Bu hem yaban hayatının sağlıklı bir şekilde devam etmesi, hem de turizm yolu olması açısından ülkemizin bu konuya verdiği önem ve duyarlılığı gösterir.' dedi.