Rant Yoluna ve Talana Geçit Vermeyeceğiz!

Doğa ve yaşam savunucularının oluşturduğu ODTÜ bileşenlerinin, meclise ve yerel yönetim binalarına alınmaması bir yana darp edilerek gözaltına alınmalarını şiddetle kınıyoruz.

ODTÜ Ormanı 1960’lı yıllarda çorak bir araziden bir ekosistem yaratmaya çalışan binlerce kişinin, onlarca yıl süren emek-dikim çalışmalarıyla oluşmuştur. Yüzlerce türe ve milyonlarca canlıya ev sahipliği yapmakta olup doğal ve arkeolojik sit alanı vasfına sahip bir yaşam alanıdır. Kendine yetebilen bu ekosisteme beton-asfalt dökmek onlarca yılda biriktirilen emeğin rant uğruna bir çırpıda heba edilmesi, bozkırın beton çölüne çevrilmesidir.

Sivil toplum bilmez, yasa tanımaz bir aklın plansız, programsız ve yanlış olmasına rağmen sadece sermayeye hizmet eden bu yol bir rant projesidir. Bizleri kanun, yasa, yargı gibi söylemlerle ikna etmeye çalışmak kandırmacadır. Yanlış yanlıştır, yasa ve yargının arkasına sığınarak da bu yanlışa devam edilmez. Önceki yerel yönetimi suçlayıp yanlışa devam etmek, kamu yararı gibi gerekçe ile sermayeyi önceleyen bir anlayışla ekosistemin tahrip edilmeye çalışılması, rıza üretme dışında bir şey ifade etmemektedir.

Yaşam savunucularına karşı yasalarla bir dil üretmek, arkeolojik ve doğal sit alanı olan bir bölgeyi yok etme gerçeğini gizleyemez. Yine her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının belediye meclis toplantılarını izleme hakkı olmasına rağmen, pandemi gerekçesiyle yaşam savunucularının belediye binasına dahi sokulmamasını hiç gizleyemez. Yasalarla karşı dil üreten muhataplar, ters kelepçe ile yere yatırılarak gözaltına alınmış evladımıza belediye görevlisinin attığı tekmeyi hangi yasa ile açıklayacaklar, bilmiyoruz. Ama şunu bilmelerini isteriz ki ODTÜ için fedakârca direnenler bizim canımızdır ve siz canımızı acıttınız. Soma’daki acımız ne ise bugünkü de aynı acıdır.

Gelinen noktada görüyoruz ki iktidar karşıtlığı ile yapılan çevreci güzellemeler yaşam alanı savunusunda yeterli, samimi değildir. İktidarlar değişse de sermayeye hizmet etme gerçeği değişmemektedir. Rant yoluna karşı açılan birçok davanın devam etmesine rağmen hızlıca bu projeye devam edilmesi kabul edilemez. Yanlışı yapan ve bu yanlışlığa türlü gerekçelerle devam eden muhataplarını ‘Rant yoluna değil Ekolojik Yol’a davet ediyoruz. Yerel yönetimlerin yaşamakta olduğumuz iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini önlemekte, azaltmakta ödevleri vardır. Bir ağaç için yolun güzergahını değiştirmesi gereken yerel yönetimin sorunu çözmemek, doğru olanı yapmamak için ısrarı anlaşılır değildir. Ekosistemde geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olacak bu proje bir an önce durdurulmalıdır.

Muhatap olan yerel yönetimin; yerelde de ODTÜ orman ekosistemi için mücadele yürüten Mimarlar, Şehir Plancılar Odası ve ODTÜ’lü bileşenlerin, Rant Yoluna Hayır Platformu’nun dahil olacağı bir süreci birlikte yürütmeli, planlamalar ve kararlar ortak alınmalıdır.

ODTÜ Rant Yoluna karşı Mücadele yürüten arkadaşlarımızın sözleri sözümüz, mücadeleleri mücadelemizdir. Bu nedenle son cümlemizi onların açıklamasında yer bulan ifade ile tamamlayalım:

“Defalarca söyledik, bir kere daha söylüyoruz; eğer Mansur Yavaş bizim karşımızda Melih Gökçek olmak istiyorsa, biz de onun karşısında Kavaklık Direnişi olacağız! Bütün gücümüzle ve kararlılığımızla direnecek ve Rant Yolunu yaptırmayacağız!”