İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına karşı Kadıköy kadınlarla doldu

Cumhurbaşkanının gece yarısı kararnamesiyle Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden  çekilme kararına karşı kadınlar Kadıköy meydanını ve sokakları doldurarak tepkilerini ortaya koydular

İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına karşı Kadıköy kadınlarla doldu

Bir kararname ile kadınların yılarca savundukları ve uygulanmasını istedikleri Uluslararası İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı, kadınların büyük tepkisiyle karşılandı. 20 Mart Cumartesi günü Kadıköy meydanını dolduran binlerce kadın, şarkılar, halaylar ve sloganlarla tepkilerini ortaya koyarken karara itirazlarını dile getirdiler.

Binlerce kadın Kadıköy'deki Beşiktaş iskelesi yanındaki Atatürk heykelinin olduğu meydanda sloganlar eşliğinde eyleme başladı, Kararı protesto eden konuşmalardan sonra kortej halinde  Kadıköy sokaklarında yürümeye başlayan binlerce kadınl, Moda'daki Mehmet Ayvalıtaş meydanaına kadar yürüdü. Meydandaki dağılmadan sonra kendiliğinden oluşan bu korteje polisin hazırlıksız yakalandığı görüldü. Kadınlar kararnameye karşı öfkelerini sloganlarla ve gürültü çıkartarak dile getirirken kararlılıklarını da gösterdiler. Moda'da toplanan kadınlar bir müddet sonra olaysızca dağıldılar.

İstanbul Sözleşmesi nedir?

İstanbul Sözleşmesi, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmedir. Resmi Gazete'de 8 Mart 2012'de yayımlandı. Avrupa Konseyi üye devletleri ile bazı ülkeler tarafından imza altına alındı. Sözleşme, onay yeter sayısına(10) ulaştığı 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi. 12 bölüm 81 maddeden oluşuyor.

Sözeşmeden çıkma kararı hukuğa uygunmudur?

Türkiye’nin de ilk imzalayan ve onaylayan devlet olduğu İstanbul Sözleşmesi, 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilmiştir. Böylece Türkiye bu sözleşmeden çıkan ilk devlet olmuştur. Kararın hukuksuzluğu yönünde görüş bildiren İstanbul Barosu gerekçesi aşağıdaır.

Bir süredir hedef haline getirilen ancak 2 Mart 2021 tarihli İnsan Hakları Eylem Planı’nda kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin geniş düzenlemeler eklenmesiyle bu tartışmaların sona erdiği düşünülürken gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi Anayasa’nın birçok hükmüne aykırıdır.

Zira İstanbul Sözleşmesi, hala yürürlükte olan 6251 sayılı onaylamayı uygun bulma Kanunu uyarınca, 2011 yılında onaylanmış, bu şekilde Anayasa’nın 90.maddesi çerçevesinde yürürlüğe girmiştir. Aynı zamanda Anayasa’nın md.90/son hükmü uyarınca bu uluslararası sözleşme kanun hükmündedir. Öyle ki, bu hükmün getirdiği özel statü nedeniyle, aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde çıkabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Sözleşmesi hükümleri esas alınmaktadır. Dolayısıyla, iç hukukumuzda kanun niteliğinde olan bu Sözleşme ancak ve ancak yasama yetkisini elinde bulunduran Meclis’in iradesi ile feshedebilir.

Her ne kadar 15 Temmuz 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile uluslararası sözleşmenin sona erdirme yetkisinin Cumhurbaşkanı’na verilmesi öngörülmüş olsa da; Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca yasama yetkisine ilişkin konularda ve temel hak ve özgürlükler hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenlenemez.

İstanbul Sözleşmesi’nin “Sözleşme’nin feshi” başlıklı 80. maddesine göre Sözleşme’nin feshedilebilmesi için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunulması gerekmektedir. Sözleşme’nin feshi, bildirimin Genel Sekretere ulaşmasından itibaren üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla bu süre zarfında Sözleşme halen yürürlüktedir.