Yeşil Sol Parti İzmir İl Örgütü Gaziemir'de bulunan radyoaktif atık hakkında uyarıda bulundu

İzmir Gaziemir'de yıllardır çözüm bulunamayan radyoaktif atıkların bulunduğu araziye giden Yeşil Sol Parti İzmir Örgütü üyeleri soruna dikkat çekerek yetkililerden derhal gerekli önlemleri almasını istedi.

Yeşil Sol Parti İzmir İl Örgütü Gaziemir'de bulunan radyoaktif atık hakkında uyarıda bulundu

İzmir’in Çernobil’i olarak da bilinen Gaziemir’de ki eski kurşun fabrikası bahçesinde toprak altında gömülü ağır metal ve radyoaktif atıklar, İzmir Gaziemir Emrez Mahallesi Muhtarlığı ve yörede yaşayan mahallelinin ısrarlı çabalarına rağmen hala temizlenmedi ve atıklar tehlike saçmaya devam ediyor.

Eski kurşun fabrikasının bahçesinde ağır metallerin yanı sıra radyoaktif atıkların bulunduğunun tespit edildiğinden itibaren konunun takipçisi olan Yeşil Sol Parti bugün radyoaktif atıkların gömülü bulunduğu yerde basın açıklaması yaparak sorumluları bir kez daha sorumluluklarını yerine getirmeleri ve çevre için tehlike saçmaya devam eden atıkların bir an önce kaldırılması çağrısında bulundu.

Yeşil Sol Parti İl örgütü yönetici ve üyelerinin yanı sıra Emrez Mahallesi Muhtarı Ramazan Aslanalp ve mahallilerin de katıldığı basın açıklaması Yeşil Sol Parti İl Eşsözcüsü Hüseyin Çağlar tarafından okundu.

Basın açıklamasında; “1940’lı yıllardan 2010 yılına kadar atıklardan kurşun üreten Aslan Avcı Kurşun fabrikası fabrika atıklarını bu sahaya gömmüştür. Oysa, kanserojen ağır metaller içeren kurşun atıklarının böyle bir meskun mahalde depolanmasına izin verilmesi burada yaşayan insanların ve diğer canlıların sağlığını hiçe saymaktır.”

Oysa sadece kurşun atıklarıyla sınırlı kalmamıştır. 2007 yılında, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün denetimi sonunda, İzmit’te bulunan tehlikeli atık bertaraf tesisi İZAYDAŞ’da  fabrika sahasından  götürülen atıklarda radyasyon tespit edilmesi üzerine sorunun boyutu değişmiştir. Radyoaktif kirliliğin ortaya çıkması üzerine, Gaziemir, Karabağlar Kaymakamlığı, Belediye Başkanlıkları,  İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve ilgili diğer kurumlar bilgilendirilmiştir. Kamu idare ve kurumları bilgilendirilmiş, ancak burada yaşayan insanlar, İzmirlilere kimse bilgi vermemiştir. Ta ki; 2012 yılının Aralık ayında olayın “İzmir’in Çernobili” manşeti ile haber olana dek. Olaya ilk olarak henüz bir ay önce kurulan partimiz müdahale etmiş, kirliliğe yol açanlar ve bunlara göz yuman kamu görevlileri hakkında suç duyuları yapmıştır. Yeşil Sol Parti, mahalle sakinleri ve ilgili ekoloji ve çevre örgütleri ile olayın takipçisi olmuştur. Ceza davaları, çevresel etki değerlendirme davalarında iç hukuk yollarından sonuç alınmadığından son olarak AİHM’e başvuru yapılmıştır.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu  (TAEK), buradaki radyoaktif kirliliğin, Europium- 152 (EU 152) radyoaktif kaynaklı, nükleer yakıt çubuklarının ergitilmesiyle oluştuğunu tespit etti. Radyoaktif atıkların Türkiye'ye ithali ve ticareti yasak, yani  yaşadışı yollarla getirilmiş bir atıkla karşı karşıyayız. Bu radyoaktif artıkların nereden, hangi yollarla, kimler tarafından getirildiği ortaya çıkartılmış değil. 

Düzenlenen raporlara göre alanda yaklaşık 10.125 m3 radyoaktif element ile birlikte kurşun, arsenik, çinko ve mangan gibi toksik elementler bulunuyor. Yeraltı sularında yüksek konsantrasyonlara sahip arsenik, kurşun, demir ve mangan gibi elementler var.  Europium 152 (Eu-152) radyoaktif maddeleri yeraltı sularına temas edecek şekilde toprak yığının altına depolanmış vaziyette.

İzmirlilerin sağlığı için ciddi risk oluşturan atıkların alandan uzaklaştırılması ve bertarafı için bir türlü çalışmalar başlatılmadı. Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı projesi için hazırlanan ÇED raporuna eksikleri olmasına rağmen 10 Ağustos 2017 tarihinde ÇED olumlu kararı verildi. Ancak aradan geçen 3,5 yıllık süre içinde hiçbir çalışma yapılmadı.

 Türkiye’nin 3.büyük kenti nereden, hangi yasa dışı yollarla, kimler tarafından getirildiği bilinmeyen nükleer santral atıklarıyla yaşamaya devam ediyor.  Atıklar İzmir’in ve İzmirlilerin yaşamını tehdit ediyor.

 Atıkların bir an önce bölgeden uzaklaştırılması için Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlara çağrıda bulunuyoruz. Atıkların nereden, kimler tarafından, hangi yollarla getirildiğinin tespit edilmesi, sorumluların cezalandırılmaları için soruşturma makamlarını göreve çağırıyoruz.

 Yeşil Sol Parti olarak, atıklar buradan gidene, sorumlular gereken cezalara çarptırılıncaya kadar olayın takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.

 Buradaki atıklardan kurtulamazken, siyasi iktidarın akıllara durgunluk veren Nükleer Santral macerası devam ediyor. Şimdiden yörede yaşayan yurttaşların can ve mal emniyetini tehlikeye sokan Akkuyu Nükleer Santralı inşaatından ve Sinop Nükleer Santral Projesinden vazgeçilmesi çağrısında bulunuyoruz.” denildi.

Basın açıklamasının ardından, Av. Arif Ali Cangı hukuk sürecini ve yaşanan gelişmeleri anlattığı konuşmasında bu sorunun sadece Emrez mahallesi için değil genel olarak İzmir için de tehlike taşıdığını belirterek atıkların bir an önce kaldırılması gerektiğini ifade etti. Emrez Mahalle Muhtarı Ramazan Aslanalp ve mahalle sakinleri de atıkların mahalle halkı için yarattığı olumsuzlukları anlatarak kamuoyunun duyarlı olması ve yetkililerin atıkları bir an önce temizlemesi çağrısında bulundular.