Ömer TULGAN

Ömer TULGAN

translate@tulgan.com

Politik yelpazede Yeşil Sol’un yeri

Çağımız, tüm insanlık için bir varlık-yokluk mücadelesi çağı: İnsan yapısı ölümcül krizler birbirini izliyor: Ozon deliği, türlerin yok olması, sera gazları, iklim krizi... Bununla birlikte, felaket odaklarındaki insanlar, bu süreci tetikleyen uygulamalara karşı can havliyle direniyorlar: Atom santrallerine karşı direniş, iklim krizine karşı uluslararası okul çocukları grevi, Yeşil Sol Parti’nin de girişimiyle, fosil yakıtlara karşı uluslararası “Kazma, bırak!” kampanyası... Ülkemizde Gezi, Kanal-İstanbul, Kazdağları direnişleri, siyanürle arıtılan altına, ormanların yok edilmesine, termik santrallere, HES’lere, JES’lere karşı verilen mücadeleler...
Doğrudan doğruya tüm yaşamı tehdit eden global ekolojik kriz, büyük burjuvaziden işçilere ve emekçilere kadar toplumun tüm kesimlerini etkiliyor; bu yüzden de dünyada sağdan sola hiç bir ciddi politik parti yok ki - elbette her biri kendi görüş ufkunun yettiğince - ekolojik sorunlarla ilgilenmesin, bu amaçla projeler oluşturmasın, çalışma grupları, sürekli istişare heyetleri kurmasın.
Ama aynı zamanda tüm insan yapısı ekolojik krizlerin temelinde toplumsal ilişkilerin yattığının bilinci de gelişiyor. Tüm dünyada, doğanın kurtuluşu için mücadeleyi, sömürüye ve tahakküme karşı mücadele ile birleştiren yeşilci partilerin doğmasına yol açıyor. Avrupa Yeşiller Partisinin bir bileşeni olan Yeşil Sol Parti, her şeyden önce işte bu küresel uyanışın ülkemizdeki politik temsilcisidir.
* * *
Dünyada bu sömürü ve tahakkümün zirve yaptığı bir yer, ülkemiz: Vahşi yağma rejimi, bir yandan ülkeyi ekonomik, sosyal, hukuksal, uluslararası her alanda kaosa sürüklüyor. Öte yandan çevresindeki taraftarların erimesi karşısında, kurtuluşu şiddette, düşmanlıkları körüklemekte, cinayetler ve katliamlarda arıyor.
Bu koşulda Yeşil Sol’un da görevi, bu vahşet rejimine karşı olan tüm muhalif güçlerle birlikte, bu gidişe son verme mücadelesine katılmaktır. Diğer sol güçlerle, özellikle kimlik tahakkümüne, savaşlara ve her türlü şiddete karşı ödünsüz mücadelesiyle öne çıkan HDP ile omuz omuza, yoldaşça dayanışma içinde olmaktır. Bu mücadelede sol güçler arasındaki iş bölümünde, özellikle Yeşil Sol’un üzerine düşen asli görev, rejimin ekolojik felaketi tetikleyen uygulamalarına karşı direnişlerin bilfiil içinde olmak, katkıda bulunmak olmalıdır.
Yeşil Sol, ekolojik ve sosyal düşüncenin geliştirildiği bir fikir kulübü değildir. O, uluslararası yeşilci hareketin ülkemizdeki politik temsilcisi olan partidir. İnsanlar ona bu amaçla üye olmakta, destek vermektedir.
* * *
Yeşil Sol, ülkede ekoloji alanındaki her mücadelenin, her çevre platformunun, her köylü direnişinin, her nöbet çadırının fiilen içinde, ve elinde olan tüm olanaklarla direnenlerin hizmetinde olmalıdır. Bir çok parti örgütü ve parti aktivisti, bu dayanışmaları canlı şekilde sürdürüyorlar. Onların deneyimleri örnek olmalı, bu çalışmaların tüm parti için sistemli ve örgütlü hale getirilmesi sağlanmalıdır. Yerel ve merkezi parti organlarının sürekli değişmez bir gündem maddesi, her direnişten ve Yeşil Sol’un bu direnişle ilişkisinden haberdar olmak, bunu değerlendirmek, daha geliştirecek önlemler almak olmalıdır. Bunun sürekliliğini sağlayacak örgütsel yapıları oluşturmak, kadroları görevlendirmek partinin bir numaralı işi sayılmalıdır.
Önemli dayanışma alanları, hukuki yardım, Yeşil Sol’un basın yayın olanakları ile direnişleri ülke çapında kamu oyuna duyurmak ve sürekli bir dayanışma ağı oluşturarak direnişlerin birbirinden haberdar olmasına, bütünsel bir ekoloji hareketinin yapı taşlarına dönüşmesine yardımcı olmaktır. Yeşil Sol, direniş sözcülerinin özne olduğu çevrim-içi etkinliklerle, direnenler için bir halk kürsüsüne dönüşmelidir...
Elbette bu, güçlü bir örgüt yapısı oluşturmayı, yeni üyeleri, özellikle genç kadın ve erkekleri, direnişlerin içindeki aktivistleri parti sıralarına kazanmayı, bunun için de partinin profilini ve temsilcilerini ülke kamu oyu önünde görünür kılmayı şart koşar. Öyle ki, ülkemizin her hangi bir yerinde doğan bir ekolojik direniş, kurulan bir çevre platformu, başvuracağı ilk adres olarak Yeşil Sol Parti’yi görmelidir.