Akçakoca’da Türkiye çapında büyük boru fabrikaları vardır bu boru fabrikalarının büyüklük sırasında ilk beş yüze kimi zamanda ilk yüze girdikleri vakidir.
Boru fabrikalarının Akçakoca’yı tercih etmelerinde Ereğli’de Kurulu bulunan Erdemir’e yakınlık söz konusu olduğu kadar bir işveren cenneti olmasıdır da. Sendikalaşmanın adı bile geçmez bu fabrikalarda. Sendika vardır var olmasına ama ne yetkili sendikanın adını bilen vardır ne işyeri temsilcisinin adını bilen. Çalışan işçilere sorduğunuzda bile çoğu işyeri temsilcisinin adını bilmezler. Bir problem çıktığında öğrenirler umumiyetle.
.jpg)
Bu fabrikalar için en büyük problem ise genişleyecek alan bulmada ki sıkıntılarıdır. Öyle ki bir fabrika genişleyecek alan bulamadığı için Çayırova’ya taşınmıştır. Problem OSB kurulacak büyüklükte bir hazine arazisi bulunmamasıdır. OSB için göz koyulan arazinin büyükçe bir kısmı özel mülkiyettedir. OSB sayesinde kamulaştırma boru fabrikaları için tek çözüm gibidir. Bu sebeple kurulma çalışmalarının başında aşamalarında var olan Islah OSB gibi çözümler dile bile getirilmez. Hedef OSB sayesinde kamulaştırmadır.
2009 yılında yapılan belediye seçimlerini Akçakoca’da CHP adayı kazanır, kazanmadan belediye başkanı Akçakoca’ya OSB kurulmasının gereksiz olduğu kanaatindedir. Belediye başkanının yaptığı olumlu çalışmalardan biri bir kent konseyi kurulmasıdır. Kurulan bu kent konseyinde kurulan üç kişilik bir grup kurulur, sanayi grubudur bu kimsenin başlangıçta niçin kurulduğunu anlamadığı grup. Bu grupla beraber belediye başkanında fikri değişecektir artık OSB taraftarıdır. Üç kişilik grubun başkanı bu fabrikalarda müdürlük yapan biridir.
Peyderpey kent konseyi bir OSB yaptırma derneği olarak çalışmaya başlar. Belediye başkanı yüklenmiş olduğu kent konseyi başkanlığını bilahare yapılan seçimlerde açık destek vererek sanayi grubu başkanına devir eder.
Her şey bir danışıklı dövüş haline dönmeye başlar. OSB için seçilen yer bellidir problem bu seçilen yeri prosedüre nasıl uydurulacağıdır. Seçilen yerin boru fabrikalarının genişlemek istediği yer olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Bu göz koyulan alan Akçakoca’da ova olarak tabir edilecek geçmişte pirinç tarımı yapılmış tek yerdir. Kent konseyi başkanlığını da seçilmiş olan sanayi grubu başkanı aleni olarak yapılan toplantılarda bu yerin ileride tren hattının yanından geçeceğinden ve bunun avantajlarından bahseder.
Bu arada Akçakoca’da ki emek niteliğinin tarım ve gıda emeğine yatkın olduğu için kurulacaksa Akçakoca’da kurulacak OSB’nin tarım ya da gıda OSB’si olması gerektiğine yönelik fikirler tartıştırılmaz bile hemen baskılanır. Mahalli basında OSB’nin 3.000 kişiden 10.000 kişiye kadar istihdam yaratacağı ve Akçakoca’da özellikle gençlerin istihdam probleminin çözüleceği bol bol yer alır.
Yer seçimi prosedüre uydurulur ve baştan beri belli olan yer OSB için seçilir. OSB için seçilen alan başlangıçta 4000 dekar iken alanın bir kısmının orman bölgesi olması hasebiyle miktar azalır.
Boru fabrikalarının isteği doğrultusunda seçilen yerin büyük bir problemi vardır, birinci sınıf tarım arazisidir seçilen yer ve birinci sınıf tarım arazilerine OSB kurulamaktadır. Ancak bu engel bürokratlarında desteği ile aşılır. OSB alanındaki birinci sınıf toprağın 60 cmlik üst kısmı kazınacak bir yerde toplanacak ve belli bir alanda toplanmış topraklar OSB inşaatı bittikten sonra OSB tüm alanına yayılacaktır, OSB izni bu şartla verilir. Bu bilgi tabii ki kamuoyundan gizlenir.
Bu aşamada Ziraat Mühendisleri Genel Merkezi yürütmeyi durdurmanın iptali için dava açar Düzce Valiliği yürütmeyi durdurma davalarının talebi için davalar açar ve bu davaların hala devam ettiğini belirtmek gerekir.
2019 yılında İstinaf Mahkemesi görevini yüklenen Ankara Bölge İdare Mahkemesinin kararınca yapılan keşifte Düzce Valiliğinin talebi ile OSB alanı 885 dekar olarak tescillenmesi istenir. Ancak bu tescil ve yani söz verme yeterli olmaz tekrarında Sanayi Bakanlığından bu alanın tekrar iki misline çıkarılması talep edilir. Bu yöndeki hukuk mücadelesi hala devam etmektedir. Söz verme sadece bir kurnazlık yöntemi olarak kalır.
**
AKP’nin 2023 yılına ait planları incelendiğinde Akçakoca’ya biçilen rolün Karasu, Düzce ve Ereğli arasında Akçakoca’nın bir turizm ve tarım şehri olarak planlandığı çok açıktır. Bölgenin bağlı olduğu Doğu Marmara Kalkınma ajansının da planları bu yöndedir. Ancak dev sanayi kuruluşları olan boru fabrikaların mahallinde ve bürokrasi üzerinde kurduğu baskı bu planlamaları devre dışı bıraktığı çok açıktır. Aslında İl Merkezi Düzce’nin siyasi olarak bu projeye sıcak baktığını da söylemek imkânsızdır. Öyle ki Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yapan bugünün belediye Başkanı Faruk Özlü, Akçakoca OSB için ayrılmış 5.000.0000 civarında bir kredinin onayı imzasına kalmışken de onaylamaz. Mamafih bu onay verme bile boru fabrikalarının azmini engellemez.
Birinci sınıf tarım arazisine boru fabrikalarının isteği doğrultusunda OSB kurulurken 20 kilometreden daha yakın bir mesafede yan yana Ereğli ve Alaplı OSB’lerinin kurulu olmuş olmasının ve tamamen dolmamış olmasının bu kararda belki de etkisi olmuştur.
**
CHP’li belediye başkanı zamanında seçilen kişi hala kent konseyi başkanıdır, konseyin çalışan hiçbir çalışma grubu yoktur, Çayırova’da bir fabrikada müdürlük yapan bu kent konseyi başkanı zaman zaman Akçakoca’ya gelmekte ve mahalli basın aracılığı ile kent konseyini bir OSB yaptırma derneği olarak kullanmakta devam etmektedir ve kent konseyinin çalışan hiçbir grubu yoktur.
OSB yer seçimi yapılmadan kanaat önderi sayılacak kişiler temiz sanayi vaadiyle bu fabrikalara gezdirilmiş, kamuoyunu ikna etmek için köpekler için kulübeler ve su içme yerleri gibi etkinliklerde de bulunulmuştur. Sokak hayvanlarına olan sevginin bir depolitizasyon aracına dönüştürülme yönünde bir başarıyı da sağlamışlardır.
**
Her şeye rağmen boru fabrikalarının OSB için kamuoyu önünde görülmemek için azami bir dikkat gösterdiklerinin de altını çizmek gerekir.
Bu görev yüklenicileri önce CHP’li sonra; AKP’li şimdi de MHP’li belediye başkanlarıdır. OSB kurulacak işsizlik bitecek vaadini hiç bırakmamakta aleni desteklerine devam etmektedirler.
Ancak kamuoyunda bu işin asıl yüklenicisi Akçakoca Sanayi ve Ticaret Odası Başkanıdır. Bu uğurda BİMER/CİMER üzerinden sorulara eksik ya da cevap içermeyen cevaplar vermekten çekinmemektedir. Kamuoyuna yaşanan mahkeme süreçleri ile bir bilgi kırıntısı sızdırmamak görevini de yüklenmiştir.
Sanal ve mahalli üzerinden kendisine sorulan şu sorulara cevap bile vermemeyi ilke edinmiştir.
OSB’nin arıtma tesisi bitirilmeden açılmayacağının garantisini vere bilir misiniz?
Düzce Toprak kurulunun almış olduğu karar gereceğinde OSB alanında birinci sınıf yüzey toprağının önce kazınıp bir yerde istiflendikten sonra OSB inşaatları bittiğinde tüm yüzeye vaat edildiği dağıtılacağının garantisini verebilir misiniz?
Yeni OSB alanında sendika faaliyetlerinin engellemeyeceğinin sözünü verebilir misiniz?
**
Akçakoca’da kurulacak olan bu OSB’de olmayan tek şey kamu menfaatidir. Olan tek menfaat boru fabrikalarının menfaatidir. Kamuoyunun gerçek bir tepki verdiğini söylemek bir hayli zordur.
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkezinin çabaları olması doğaya/denize verilecek zararlar hesaplanmadan bu OSB kurulmuş olacak ve çevreye hoyratça zarar vermeye belki de çoktan başlamış olacaktı.
Akçakoca halkı bu gün değil ama gelecekte Ziraat Mühendisleri Odasının ve onların değerli avukatlarının verdiği çabayı takdir edeceklerini umuyorum.