Birleşmiş Milletler 1960 yılında, 21 Şubat’ı “Uluslararası Sömürgeciliğe Karşı Mücadele Günü” ilan etti. O tarihten bu yana her yıl 21 Şubat’ta sömürgeciliğe karşı ses yükselmesi umularak günleme yapılır.
Sömürgecilik uluslararası finans kapitalin yayılmacı çıkarları temelinde gerçekleştirdiği özünde insan, emek ve kaynak sömürüsü de dayalı bir yıkım. Kavramsallaşırken de insan üzerinden şekillenmiş bir yıkım politikası. Ancak bugün biliyoruz ki insanın tek başına kurtuluşu olanaklı değil. İnsanın bir unsur olarak parçası bulunduğu doğanın toplu kurtuluşunu ve özgürleşmesini örgütlemeden, insanın sınıf çıkarlarına ve alışkanlıklarına dayalı küresel yıkımdan kurtulmak olanaklı olmayacak.
Bilim dünyası hayvanların “düşünemeyen”, “içgüdüleriyle yaşayan” varlıklar olduğu safsatalarını uzun yıllardır terk etti. Aynı bizler gibi hissedebilen duyarlı varlıklar “bireyler” olduğunu teslim ediyor.
Ne yazık ki emek sömürüsü dendiğinde henüz hâlâ çok az insan hayvan emeği sömürüsünü bütünleşik mücadele alanında görüyor. Hayvanlar yaygın biçimde taşımacılık yolu ile ürünlerine el koyma yolu ile (süt, yün vb.) vahşi bir emek sömürüsüne maruz bırakılıyor.
Hayvanların mal, kaynak, köle olarak kullanımını hayatımızdan çıkarmadan, insan ve hayvan emeğinin özgürleşmesini bütünleşik olarak kurgulamadan sömürgeci sermaye sahipleri dahil kimseye kurtuluş yok.
21 Şubat uluslararası sömürgeciliğe karşı mücadele günü hayvan özgürlüğü mücadelesine ışık olsun, kutlu olsun.