Hayvanlar kentimizi, mahallemizi paylaştığımız güzel canlılar, çocuklarımız
Özellikle de sokak hayvanları, en korunmaya muhtaç olanlar çünkü biz insanlar vicdanen, ahlaken kalben onları korumak zorundayız.
Aynı zamanda güzel mavi gezegende bizden önce onlar var oldular. Örneğin köpek tarih öncesi çağlardailk evcilleştirilen hayvan.
Geçtiğimiz 17 Mart Cuma günü ki hem kutsal gün hem de ramazan ayının arifesinde Rüştiye sokak ve özellikle Nida Çıkmazı sokakta 44 kedi bir kirpi bir karga zehirlenerek acı çektirilerek öldürüldü.
Belki daha da fazla çünkü acı çeken, öleceğini hisseden kedilerin her zamanki ortamlarından uzaklaşma içgüdüleri olduğunu biliyoruz.
Mahalle sakinleri olarak hepimizi tarifsiz acıya boğan bu olayı kimin,kimlerin neden yaptığını bilmiyoruz. Anlamakta da güçlük çekiyoruz.
Çünkü Kadıköy Kızıltoprak mahallesi kedileriyle meşhur semtlerden. Esnafıyla mahalle halkıyla, can dostlarımızı huzur ve güven içinde yaşatmakçok normal bir durum biz mahalle insanları için.
Bu aynı zamanda bir mahalle kültürü.
Ancak bizim mahallemizde ve diğer bazı İstanbul semtlerinde benzer biçimde işlenen hayvan cinayetleri sistematik bir katliamı işaret etmekte ne yazık ki.
18 Mart Cumartesi günü bu akıl almaz vahşeti duyurmak ve protesto etmek için için yaklaşık 200hayvanseven olarakbir araya gelindi. Dövizler ve mahalle halkının alkışları eşliğinde Rüştiye Sokak Cadde tarafında basın açıklaması okundu.
Basın Açıklamasında:
’’Kadıköylülerin sokaklarını canlılarıyla nasıl sevgiyle paylaştığı, anlatılarak bu katliamın peşinin bırakılmayacağı, konunun emniyet birimlerince takibe alındığı, kamera kayıtlarının incelendiği vurgulandı. Ülkemizde hayvanlara karşı işlenen şiddetin dozunun giderek fazlalaştığı ve değişen yasaların uygulamalara geçirilemediği, hayvan haklarının savunucuları olarak tüm hayvan hakkı ihlallerinin karşısında olduğumuzu hayvan dostlarımıza yapılan katliamların boyutunun tüm Türkiye ye duyurduğumuzu bildiririz.
_ Hayvanlar hukuki statü kapsamına alınmalı,
_Tüm hayvanlar sahipli sahipsiz ayrımı olmaksızın eşit ve adil güvence altına olmalı,
_Hayvanlara karşı işlenen suçlar kabahat olmaktan çıkarılmalı,
_Hayvanlara karşı işlenen suçların önleyici ve caydırıcı nitelik kazanmasının hukuken sağlanması gerçekleşmeli,
_Cezaların para cezasına çevrilemez biçimde düzenlenmesi bekliyor,
Can dostlarımızı hedef alan bu katliamın bir daha asla olmamasını diliyor tüm dostlarımızın acısını ve isyanını paylaşıyoruz.
Hayvanların hakları verilene kadar mücadelemiz sürecektir. Çünkü onlar kendilerini koruyamayacak durumda olan masum canlılardır’’
Basın bildirisi okunduktan sonramahalle komşularımız söz aldı.
Bir komşu olayın olduğu sabahı ve kendi ev kedisinin de nasıl kaybolduğunu, aynı gün Kızıltoprak stadındaki maçtan dolayı sürekli yaşanan kaos ve kirlilik nedeniyle ev kedisini bulamadığını belirterek, hayvan ölüleriyle nasıl karşılaştığını hissettiği çaresizliği büyük bir üzüntüyle anlattı.
Diğer bir mahalle komşusu hayvanların gezegende tıpkı insanlar gibi yaşam hakkı olduğunu, bu ve benzer hakları programlarında ciddi olarak yer veren sonuçlarıyaptırımları tatmin edici düzeyde vicdanları yaralamayan programlar şeklinde ele alan siyasi partiler ve yerel yönetimlere destek verilmesi gerektiğini söyledi.
Zaten Kanunlar nezdinde ve görev tanımına göre asıl sorumluolanların yöneticiler olduğunu belirtti.
Ayrıca 38. En ’am suresini paylaştı. ’’Yer yüzünde yürüyen her türlühayvan ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşların hepsi sizler gibi toplum yani ümmettirler’’
Diğer bir mahalle sakini can dostlarımızın yaşam hakkını korumak en büyük görevimizdir diyerek, olayın takipçisi olarak katliamı yapanların bulunup cezalandırılması için ne mümkünse yapılacağını çünkü bu cinayetlerin katil/katillerin deşifre edilmesinin de bir görev olduğunu belirtti.
Yine bir mahalle komşusu deprem bölgesinde hayvan dostlarımızın göçük altında kalan insanları kurtarmak için nasıl seferber olduysa bizde sokaklarımızda katledilen canlar için seferber olduk dedikten sonra sevgi, şefkat merhameti onlardan öğrendiğimizi canlarımıza sahip çıkmanın hepimizin vicdani görev olduğunu,belirtti. Ayrıca ülke genelinde mevcut yönetimce hayvanların hedef gösterilerek, işkenceyle toplatılmasınınkabul edilemez olduğunuda vurguladı.
Eylem yine komşuların, sokak sakinlerinin alkışları ve sloganları eşliğinde olayın gerçekleştiği Nida Çıkmazı sokağına dönülerek yapılan yürüyüşle sonlandırıldı.