Uygarlıklar su havzalarında kurulmuş, tarım devrimi su havzalarında gerçekleşmiştir, bu rastlantı değildir. Nehirlerin oluşturduğu havzalar, insanın tarım yapmasına, refaha kavuşmasına ve uygarlık oluşturmasına elverişli coğrafi oluşumlardır. Havzalarda akan nehirlerdeki bol ve temiz su hayatın kaynağıdır. Bilindiği gibi Dünyada yaşam suda başlamıştır, su olmazsa yaşam olmaz! Anadolu nehirlerinin oluşturduğu havzalardaki ovalar, sebze, meyve ve hayvan yetiştirmek için yeryüzündeki en elverişli iklime sahip, yeryüzü cennetlerindendir. İnsanın uygarlık yaratması için her türlü olanak doğa tarafından hazırlamıştır… Diğer Anadolu nehirlerinde olduğu gibi Batı Anadolu nehirleri, özellikle Büyük Menderes Nehri, 1948 yılından itibaren kirlenmeye başladı. Kirlenme, sularında ve havzasındaki bitkileri, canlıları ve insanı olumsuz etkiledi. Kirlenmenin boyutları ilk önceleri fark edilmedi bu nedenle gerekli önlemler alınmadı, nehre su sağlayan ve kirliliğini kısmen ortadan kaldıran çaylar ve derler üzerine barajlar yapılmaya başlandı. Kamunun malı olan, çiftçinin mahsulünü sulamak ve elektrik üretmek amacıyla kurulan barajlar ne yazık ki, özelleştirildi… Özelleştirilen barajlarda sulama mevsiminde kullanılmak üzere depolanan su, mevsim dışında 12 ay elektrik üretiminde kullanıldı. Sulama mevsimi geldiğinde barajlar boşalmış oldu, çiftçiye ve nehre su verilemedi.
28 Eylül, Koçarlı köprüsü altında Büyük Menderes Nehrinin son hali 2021 yılında Anadolu’nun dereleri, nehirleri, gölleri kurumaya başladı. Büyük Menderes ve Gediz gibi büyük nehirler ilk kez kurudu. Kuruma nedenleri ve alınması gereken önlemler, STK’lar dışında üniversiteler ve devlet tarafından yeteri kadar dile getirilip değerlendirilmedi… Büyük Menderes Nehrinin tarihi geçmişini, kirlenme nedenlerini, alınması gereken önlemleri önceki yazılarımda, kitaplarımda anlattım, halkı ve önlem alması gereken yetkilileri uyarmaya çalıştım, nehir kurtuluncaya kadar bıkmadan, yılmadan yazmaya devam edeceğim. Milyonlarca yılda oluşan eşsiz ekosistemler, 21. Yüzyıldan itibaren çökmeye başladı. İlk önceleri sulardaki ve Atmosferdeki kirlenme doğanın kendini yenileme kapasitesi içinde kaldığından fark edilmedi. Bilim insanlarının uyarılarını kimse dinlenmedi, kirlenme katlanarak arttı. Dünyanın ısısı yükselmeye başladı. Sonuçta hepinizin bildiği iklim krizi geldi… Biz dönelim Büyük Menderes Nehrine ve Batı Anadolu nehirlerine. Nehirler canlanmaz, sularını havzaya ve denize taşımazsa havza ölür. Nehirler ölürse, havzalarında kurulmuş uygarlıklar yok olur! Nehirlerin ve uygarlıkların kurtulması için doğru teşhis konulmalı, zaman geçirmeden havza ıslah planları yapılmalıdır. Şimdi gelelim esas konuya, Büyük Menderes Nehrinin kirlenme nedenlerini saptamaya. Nehrin başlıca kirlenme nedenleri: Yapay gübre ve zirai ilaç artıkları, ağır metaller, tekstil sanayi atıklarının suyuna karışması, jeotermal akışkan ve kanalizasyon sularının temizlenmeden doğrudan nehir suyuna deşarj edilmesi, olarak sayabiliriz Peki, nehir suyu kirlendi doğru ama nehir neden kurudu? Diye sorabilirsiniz. Anlatayım: Nehrin kuruma nedenlerini birkaç başlık altında toplayabiliriz. Havaların kurak gitmesi, yeterince yağmur yağmaması, yer altı sularını tutacak, yağmur bulutlarını çekecek ormanların maden aramak, termik santral kurmak gibi değişik nedenlerle yok edilmesi, tarımda vahşi sulama ve en önemlisi sulama mevsiminde kullanılacak suyu depolayan barajların özelleştirilmesi. Sorunlara doğru tanı koyarsak, gerçekçi ve yaşama geçecek çözümler üretebiliriz. Sorunlar belli, sorunlar ortadan kaldırıldığında Büyük Menderes eski günlerine dönecek, havzada kurulu uygarlıklar yaşamaya devam edecektir…
NOT: Bu yazı ilk kez www.aydinparagraf.com adresinde yayınlanmıştır.