Adnan GENÇ

Adnan GENÇ

adnanfehmi@gmail.com

Sulak Alanlarımıza Dokunmayın

Evet, su bir tür enerji kaynağıdır ama yenilebilir enerji kaynakları sudan elde edilebilecek enerji miktarını misliyle karşılayabilecek kadardır ve sonsuzdur. Oysa sularımız da; fasil yakıtlardan elde edilen ve gezegenin esenliğine zarar veren enerji türü de, bugünlerde doğan bebelerin görebileceği bir yakın tarihte, bitmiş olacaktır. Planlarımızı güneş ve rüzgâr üzerinden niye yapmayalım?

20 yıl kadar önce ilk HES (Hidroelektrik Santral) inşaatı için Çamhıhemşin vadisindeki Fırtına deresine yatırım planları yapıldığında, köylüler ve çevre korumacı çevreler karşı davalar açmıştı. Yargı sürecinin bir aşamasında gelip de bir büyük kahvede toplantı düzenleyen bilirkişi heyeti; ÇED raporu hazırlayabilmesi için en temel verilerden biri olan, çevredeki insan yerleşiminin geleneksel olarak kendini sürdürebilmesinin temel maddelerden biri olduğunu, şu sözler ile karar altına almıştı. Bir köylü yurttaş kalkıp, “Bizler yüzlerce yıldır bu suyun çevresinde yaşıyoruz. Coşmasına, zamanla azalmasına tanığız; balık tutarız ve bahçelerimize su çekeriz. Ama hiç olmamasını düşünemeyiz. Onun sesini duymadan uyuyamayız bile” demişti. Bilirkişi de bu çok önemli veriyi de dikkate alarak kararını vermişti. Şimdi sözünü ettiğim bu vadide; yani, Fırtına Vadisi’nde ve Çamlıhemşin’de hem imara açılmak istenen arazi ve yaylalar üzerinden planlar yapılıyor; hem de suyumuz ve sulak alanlarla ilgili Türkiye’nin pek çok noktasında kararlar alınıyor…

KAZDAĞLARI’NDAKİ BİTMEK BİLMEYEN PLANLAR…

Edremit-Zeytinli’deki sulak alanlar ile ilgili yapılaşmaya açılması ve konut alanı olarak satışı çıkarılması kararına tepki. Karara ilişkin bir açıklama yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, “Sulak alanlar ‘rant alanı’ değildir, sulak alanlarımıza dokunma” diyerek karardan vazgeçilmesini istedi.

Edremit İlçesi Zeytinli-Altınkum Mevkii’ndeki sulak alanlar ile ilgili yapılaşmaya açılma kararına tepki gösteren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, “Sulak alanlar ‘rant alanı’ değildir, sulak alanlarımıza dokunma” diyerek karardan vazgeçilmesini istedi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği  tarafından yapılan açıklamada, “İklim krizinin artık geri dönülemez noktalara geldiği günümüzde, geleceğimiz için hayati öneme sahip olan ormanlara, tarım alanlarına, sulak alanlara, meralara yalnızca rant aracı olarak bakılması, yapılaşmaya ve enerji ve madencilik projelerine açılması ve daha fazla betonlaşması asla kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.

Basına yansıyan haberlerden Edremit İlçesi Zeytinli-Altınkum Mevkii’nde yer alan Hazine’ye ait 379 dönüm büyüklüğünde sulak alan niteliğindeki 1862 Ada 6 No’lu Parselin Milli Emlak tarafından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini, “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlendiği anlaşılan söz konusu alanla ilgili tapunun devir işleminin, Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin 13.02.2020 tarihli 17 nolu Meclis kararı ile oy birliği kabul edildiğini öğrendiklerini belirterek, konunun detayları ve kararın arkasındaki gerçek niyet, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili’nin söz konusu parsel ile ilgili basında yer alan demeci ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 Şubat Meclis toplantısı ile ortaya çıktığı ifade edildi.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin 11 Şubat tarihli meclis toplantısında satış teklifinin görüşüldüğü belirtilen açıklamada CHP’li ve İYİ Partili meclis üyelerinin bir kısmının arazinin satışa çıkartılmasına ve yapılaşmaya açılmasına karşı çıktığı ve söz konusu arazinin Edremit halkına iadesini istediği ifade edildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği açıklamasında Yücel Yılmaz’ın yaptığı konuşmayı talihsiz olarak değerlendirerek “Söz konusu parsel, ‘hiç kimsenin anlam veremediği, bomboş bir arazi’ değil, doğal bir sulak alandır. Tıpkı civardaki diğer konutların bulunduğu alanların eski hali gibi. Tıpkı Altınkum’dan sonra Ören’e doğru giderken yer alan ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilen ve korunması gereken ‘Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’ gibi” dedi. Açıklamada sulak alanların önemi şöyle sıralandı:

Sulak Alanlar Ekosistemin Candamarlarındandır

  • Kuşlar, balıklar, memeliler gibi yüzlerce hayvan türüne ev sahipliği yaparlar ve yaban hayat için hayati öneme sahiptir,
  • Su kalitesi bakımından da önemli katkılarda bulunur. Atık olarak ortaya çıkan nitratları azaltıp suları temizler. Sulak alanlarda yaşayan birçok bitki, böcek ve balık türleri kirletici maddeleri emerek bu filtreleme işlemini daha da verimli hale getirir,
  • Erozyonu ve selleri önler,
  • Yeraltı su kaynaklarını yenilemede de rol alırlar.
  • Doğal filtre görevi görür ve temizlenen su ile yeraltı su kaynakları yenilenir ve tekrar kullanıma hazır hale gelir.

KARARDAN ACİLEN VAZGEÇİLMELİ…

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi:

“Söz konusu alanın yapılaşmaya açılmasından ve konut alanı olarak satışı kararından acilen vazgeçilmelidir. Ya doğal hali ile bırakılmalı ya da bilim insanlarının önerileri ve dünya’daki örnekler doğrultusunda, ‘sulak alan’ özelliği ve ekosistemi bozulmadan, doğal tabiat parkı olarak düzenlenmelidir. Bölgenin korunması için bilim insanlarımızca yapılan çeşitli çalışmalar ve araştırmaların yapıldığı bilinmektedir. Edremit Körfezimiz zaten yetersiz alt yapısı ile en ufak bir yapılaşma baskısını dahi kabul edecek durumda değildir. Bu bölgede yapımı öngörülen 5 bin konut ile en az 20 bin kişilik ilave bir nüfus bölgenin kesinlikle kaldıramayacağı bir yük getirecektir.

İklim krizinin artık geri dönülemez noktalara geldiği günümüzde, geleceğimiz için hayati öneme sahip olan ormanlara, tarım alanlarına, sulak alanlara, meralara yalnızca rant aracı olarak bakılması, yapılaşmaya ve enerji ve madencilik projelerine açılması ve daha fazla betonlaşması asla kabul edilemez.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni, söz konusu alanı ‘rezerv konut alanı’ndan çıkartarak ya sulak alan olarak bırakmaya ya da sulak alan özelliğini bozmadan ‘doğal tabiat parkı’ olarak düzenlemeye, Sn. Yılmaz’ın konuşmasından konudan önceden haberdar olduğu anlaşılan Edremit Belediyesi’ni söz konusu alanın korunması için sorumluluk almaya ve konuyu yakından takip etmeye davet ediyoruz. Körfez halkını ve tüm yaşam savunucularını sulak alanlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.” (www.ekolojibirligi.org)