Ömer TULGAN

Ömer TULGAN

translate@tulgan.com

İnatçı yürüyüş

İNATÇI YÜRÜYÜŞ

Türkiye'nin iki ucundan, Edirne'den ve Hakkari'den yürüyüşe geçti HDP: "Demokrasi yürüyüşüne". Baskı, zulüm ve pandemi koşullarında, fiziksel anlamda bir yürüyüş değil bu. Ülkedeki özgürlükten, adaletten, barıştan yana tüm insanları, toplulukları kucaklamak isteyen, geniş bir "demokrasiye yürüyüş" hareketinin startını verdi HDP. Türkiye boydan boya arabalarla kentten kente taranıyor, her bir kentte halkla, sivil toplum örgütleriyle, demokrasi hareketleriyle buluşuluyor, konuşuluyor.

Rejimin barışçıl etkinliğe tepkisi inanılmaz sertlikte oldu. Pandemiye karşı hiç bir önlem almayan, halkı, özellikle emekçileri "sürü bağışıklığına" teslim etmek isteyen rejim, pandemi bahanesiyle, neredeyse tüm ülkede OHAL ilan etti. Toplantıları, kentlere giriş çıkışları yasakladı. Elinin altındaki medya havuzu vasıtasıyla da kin ve nefret fışkıran programlarla demokrasi yürüyüşüne karşı saldırıya geçti.

Ancak rejimin elde ettiği sonuç, kendisi için hiç sevindirici görünmüyor: HDP'nin startını verdiği demokrasiye yürüyüş hareketi, tüm medyada gündemin bir numaralı maddesi haline gelmiş durumda.

Bu bana Berthold Brecht'in "İNATÇI YAZI" şiirini hatırlattı:

* * *

"Dünya Savaşı yıllarında İtalya'da

Kaçak askerler sarhoşlar ve hırsızlarla dolu

San Carlo hapishanesinde

Sosyalist bir asker kopya kalemiyle iki sözcük yazdı:

Yaşasın Lenin

 

Ta tepede, yarı karanlık hücrede, incecik soluk çizgilerle,

Ama devasa harflerle.

Gardiyanlar görünce, bir boyacı yolladılar bir kova kireçle.

Bu tehditkâr çizgilerin üstünü uzun fırçasıyla örttü boyacı.

Ama çizgiler boyunca gidip gelen fırçanın altından

Kireçle yazılmış dev bir yazı çıktı:

Yaşasın Lenin

 

İkinci bir boyacı geldi, tüm duvarı baştan başa boyadı

Geniş bir fırçayla. Kayboldu böylece yazı

Birkaç saat boyunca.

Ama kuruyunca kireç, yazı tekrar belirdi altından:

Yaşasın Lenin

 

Gardiyanlar bir duvarcı ustası yolladılar, elinde bir keskiyle

Saatler boyunca kazıdı harfleri teker teker.

 İşi bitince duvarın tepesinde artık renksiz,

Ama duvara derin derin oyulmuş duruyordu inatçı yazı:

Yaşasın Lenin

Haydi, artık duvarı yıkın, dedi asker."