Yerel ve genel siyaset yeni siyasi partilerini ağırlamaya hazırlanıyor.
Önümüzdeki süreçte siyasetteki bazı dengelerin değişeceğini düşünüyorum.
Hayat; eski kırgınlıkların, savaşların ve mücadelelerin yükünü artık taşıyamıyor.
Politikalar da yenilenmeye ve arınmaya ihtiyaç duyuyor.
Bu yenilenme ve arınma, “eski” siyasi figürlerle gerçekleşebilir mi
Özeleştiri yapılmadan yeni bir yola çıkılabilir mi
Halk “eski yenilerden” umutlanabilir mi
“Eski yenilerin” yeniden yükselişe geçmesi mümkün olur mu
Bunların hepsi birer soru işareti.
Ancak, siyaset hayatının kısır bir döngüde hep aynı aktörlerle yol almaktan yorulduğu ve gerçek yeni arayışlar içinde olduğu ortada.
Kirlenmemiş, yıpranmamış ve yorulmamış isimlerin sahneye çıkması her yerde, her mecrada heyecanla bekleniyor.
Hayatın merkezine “insanı” koymanın ve “insan” odaklı politikalar üretmenin vakti zamanı geçti.
Çağdaş ideolojilerin merkezinde “doğa” ve “doğadaki tüm canlılar” yer alıyor.
Ufacık bir kirpi, bahçe duvarımıza gelen domuz, pencereye yuva yapan kuş, evimizdeki kedi çağdaş ideolojilerin yeni ve gerçek aktörleri.
Ağaçlar ise hayatın toprak altındaki ve üstündeki kadim savunucuları.
Büyükşehir baskısı altında kalan kırsal yaşam alanlarından başlayan, yükselen yeni bir ideoloji filizlenmekte. Doğaya dayalı, ondan güç alan.
Sokaktaki kirpi, evdeki kedinin temsilciliğini yapan yeni bir söylem yükseliyor.
Hani ne demiş şair
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti cancağızım
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Hayata, yerelde de genelde de kirlenmeden, donmadan akmak zamanı.
Şimdi toprağa yeniden dönme vakti.