Uluslararası turizm gelirleri, 20 yıl geriye gidiyor.
Peki, turizm gelirlerinin geriye gidişinin önüne nasıl geçilebilir?
İç turizme yönelmenin tam da zamanı.
Türkiye turizminin ve Kuşadası’nın hedefinde, daha dar kapsamlı “iç turizm” hareketliliği olmalı düşüncesindeyim.
Bu dönemde revaçta olan en güvenilir turizm hareketliliği “doğa ve ekoloji turizmi” olarak görülüyor.
Ülkemiz doğal güzellikler ile çevrili. Kıymetini bilmeli.
Doğa sporlarına öncelik vermeli, güvenilir turizme geri dönülmeli.
Küçük ve en çok 20 kişiden oluşan turlar ile “iç turizm” hareketliliğinin başlatılması hedeflenmeli.
Bu turları düzenleyen profesyonel ekiplerinin eğitimden geçirilmesi de söz konusu olabilir.
Yaşamsal döngünün devamı için “çeşitlilik” şart.
Turizmde de çeşitlilikler arttırılmalı ve klasik turizm anlayışından (yabancı turiste endeksli) iç turizm anlayışına geri dönülmeli.
2021 yılının, bir anlamda da “yerli turist” yılı olacağını düşünüyorum.
İngiltere’deki salgının seyri giderek kötüleşiyor.
Bu da gösteriyor ki; Avrupalı bu yıl da evinde oturmayı tercih edecek.
Dünya turizminin en önemli oyuncusu olan Avrupalı turistin evde kalma tercihinin tüm dünya ekonomilerini etkileyeceğini düşünüyorum.
2021 yılının en kaba tahminle yüzde 30 kayıpla tamamlanması bekleniyor.
2020 yılı, tahminlerin üzerinde bir kayıp ile, turist sayısında yüzde 75 azalma ile sona erdi.
Ekolojik turizm nedir?
Çevreye duyarlı, yerel halkın alışkanlıklarına, kültürlerine müdahale etmeden yapılan doğaya dayalı turizme eko turizm denir. Uluslararası Eko turizm Topluluğu TIES' e ekoturizmi çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı seyahattir olarak tanımlamaktadır.
Bugüne dek büyük otellere ve seyahat acentalarına dayalı bir turizm anlayışımız vardı.
Artık onun sonuna gelindi.
Bugünden itibaren halka dayanan, onun menfaatlerinin gözetildiği bir turizm anlayışına geçmek zorundayız.
Koronavirüsün öğrettiği belki de en anlamlı bilgi budur.