Çağımızın en büyük çelişkisi hiç kuşkusuz, ekoloji ile kapitalizm arasındaki çelişkidir. Ekolojik yıkımın yarattığı sorunları kapitalist yoldan çözmek neredeyse imkansızdır. Doğanın yeniden sağlığına kavuşması ve ekolojik dengelerin restore edilmesi CO2 emisyonlarında ciddi bir azalmayı gerektiriyor. Bu da politik olarak imkansız görünüyor. Nedeni, bizi felakete götüren kapitalizmin üstesinden gelmek gibi büyük bir sorunla karşı karşıya kalmış olmamız. Fosillerden beslenen bu yıkıcı sistem, “doğasından gelen sonsuz genişleme mantığı bizi her gün yok oluşa sürüklemesidir.” 1
Var oluşsal çelişkinin bir tarafında, sermaye birikimi, şirket kârları ve kapitalist tekelci mülkiyet hakları ve öte yandan, yaşanabilir bir gezegende yaşam ve gelecek hakkı. Her şeyi kaybediyoruz: yaşamı, dünyayı, gezegeni, geleceği, kendimizi ve gelecek nesilleri kaybederken de bir avuç zengin neredeyse kelimenin tam anlamıyla, yıkımın ortasında ayrıcalıklarını koruyacakları sığınaklar hazırlıyor ve başka gezegenlere kaçmanın yollarını arıyor.
Bu süreci tersine çevirmek politik olarak neredeyse imkansızdır. Bu imkansızı aşmak amacıyla çevreci hareketler ekolojik toplumu ve ona geçiş sürecini hararetli tartışıyor. Kapitalizm sonrası ekolojik toplum nasıl olmalı sorusuna, Yeşil Yeni Düzen, Ekonomik Küçülme, Ekososyalizm, Yok Oluş ve Siber Komünizm yanıtlar arıyor.
Çevre hareketi içindeki bu beş akım politik ve aynı zamanda sosyal olarak adil bir ekolojik geçiş için sundukları programlar sosyoekonomik metabolizmamızın donanımını etkileyen iki eksene dayanır. Birincisi, üretim modelinin ekolojik reformu, yenilenebilir enerjiler yoluyla tam karbonsuzlaştırma, eko-verimlilik, yeşil endüstri, sürdürülebilir arazi kullanımları (agro-ekoloji, yeniden ağaçlandırma, ekosistem yenilenmesi). İkincisi, sosyo-ekonomik perspektifle zenginliğin yeniden dağıtım operasyonunu oluşturmak ve devletin ekonomik inisiyatifini halk sınıflarının hizmetine dönüştürmek.
ABD’de geniş etkiye sahip Yeşil Yeni Anlaşma sözcülerinden Emilio S. Muíño, Gramsci ’ye dayandırdığı düşüncesini politik hegemonya oluşturabilmek için önümüzdeki on kritik yılı mümkün olduğu kadar doğru yönlendirebilmek, dönüştürücü ve ilham kaynağı olabilecek politik hedefler veya onun değişiyle “onemir” öneriyor. Bunların bir kısmı veya hepsi bir hükümetin veya seçimlere katılan bir adayın programı, hegemonik bir söylem için ilkeler veya ekolojik toplumsal hareketlerin ortak platform hedefleri olabilir.2
1. Her alanda ekolojik mali savaş: büyük servetlerin varlıklarına iklim acil durum vergisi koymak, lüks emisyonlar için lisans ve kotalar, iklim rantına ve azami gelire endeksli yeniden dağıtımı amaçlayan karbon vergisi.
2. İklim hedefi: enerji tüketimini önemli ölçüde azaltarak Kuzey ülkelerinde karbonsuzlaştırmayı 2040'a kadar uzatmak.
3. Ekolojik muhasebe reformu: resmi muhasebeye biyofiziksel ve parasal muhasebeye de sosyal maddelerin yazılması.
4. Zaman hakkı: Ücret kaybı olmadan haftalık çalışmanın 32 saate indirilmesi ve ekofeminist uzlaşma ve bakımın erkekleştirilmesi politikalarının uygulanması.
5. İklimsel ve çevresel bir bakış açısıyla, biyolojiği ve psikolojiği kapsayan geniş halk sağlığı garantisi.
6. Enerji demokrasisi: vatandaş hakkı olarak asgari elektrik arzına erişimin sağlanması ve üçüncü sektör lehine enerji oligopollerin ortadan kaldırılması.
7. Ekolojik geçişte demografik yeniden dengeleme ve ekosistem restorasyonu arasındaki bağlantının kurulması: kamu satın alımıyla korunan agro-ekoloji yoluyla demografik anlamda çölleşmiş bölgelerin yeniden nüfuslandırılması, demiryolu geliştirme, kaliteli kamu hizmetleri şeklinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulumu için finansman, ağaçlandırma ve ekosistem yenileme için arazi yönetim fonlarının oluşturulması.
8. Döngüsel ekonomi: kritik minerallerin geri dönüşümüne ve verimli eko-tasarıma odaklanan yeşil sanayileşmenin geliştirilmesi.
9. Halihazırda üretilmiş olanın kullanımına dayalı, paylaşım ekonomisini kolaylaştıran yeni analog ve dijital ortak malların halka sunulması.
10. Kuşak demokrasisi: oy kullanma yaşının 16’ya indirilmesi, gelecek nesil kürsüsü, yasalarla gelecek nesilleri koruma altına almak, yeni resmi kurumlar oluşturmak.
* Emilio Santiago Muíño, Tanto decrecimiento como sea posible, tanto Green New Deal como sea necesario, (Mümkün olduğu kadar ekonomik küçülme, gerektiği kadar Yeşil Yeni Mutabakat) La Publica, 14 de junio de 2022