2018’deki “dolar 10 TL olacak” paylaşımları nedeniyle haklarında soruşturma açılan ve yargılamaları üç yıldır devam eden o 38 kişinin isabetli tahminleri nedeniyle kutlanması konusunu okurlara bırakıyorum. Çünkü, devam eden bir dava hakkında katiyen yorum yapmak istemem. Ama açık konuşalım, bu duruma mahkeme mi dayanır!
Çok eskiler değil, üç sene öncesi, 2018. Mevsim yaz, günlerden 10 Ağustos Cuma.
Finans piyasalarında, merkezinde doların bulunduğu bir hareketlilik var. Bir aşağı bir yukarı çıkıyor, iniyor.
İki acar muhabir görev icabı piyasayı kokluyor, şöyle ufka doğru bir bakış atıyor ve kehanet tadında bir tahminde bulunuyorlar; bu dolar 10 TL’ye kadar çıkabilir. Bununla da yetinmiyorlar, kehanetlerini, mensubu oldukları Bloomberg.com’a İngilizce haber olarak yazıyorlar da.
Ama yalnız değiller.
Geleneksel medya konuya girer de, sosyal medya kullanıcıları geri kalır mı?
Öyle ya, böyle bir günde tweet atmayacaklar da ne zaman atacaklar!
Var mı öyle devlete rağmen tahminde bulunmak!
“Bankacılık sistemi 2001 yılından bu yana en ciddi döviz krizi ile karşı karşıya”, “Dolar 7 TL yarın belki 10 TL olur”,”1 dolar 6,5 TL, yarın 10 TL olmayacağını kimse garanti edemiyor” türünden mesajları onlar da paylaşıyor.
Bankalarda işlem gören dolar o saatlerde 6-7 TL civarında dolaşıyor.
İktidar çevrelerinin başı kendinden olmayan medyanın her türlüsüyle o zamanlar da hoş değildi; o zamanlar da sadece hoşlarına gidenin yazılıp çizilmesini istiyorlardı.
Konu alt tarafı ekonomik bir öngörüde bulunmak gibi bir şey olsa da, Bloomberg’in iki muhabiri dahil 38 kişi hakkında Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefetten soruşturma açılması kimseyi şaşırtmadı.
İhbar eden BDDK
Medya ve sosyal medya alanındaki çalışmalarıyla devlet yapılanmasında müstesna bir yer edinen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı o zamanlar konuya dahil olmuş muydu bilmiyorum. Fakat İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede ihbarcı olarak hangi kurumun zikredildiğini biliyoruz: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK).
İddianameye göre 38 kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik düzen ve istikrarını hedef alır şekilde sermaye piyasalarında ve borsada işlem gören firma kurum ve kuruluşlara ilişkin güvensizliğe yol açan, kaos oluşturacak mahiyette açıklamada bulunmuşlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ekonomisinin tamamen çökeceğine ilişkin bilimsel delil ve emare olmaksızın asılsız paylaşımlar yapmışlar, piyasalarda güvensizlik yaratmaya gayret etmiştiler.
Yargılama 2019’da başladı ve ilk duruşma 20 Eylül 2020’de yapıldı. Yedinci duruşma 18 Kasım 2021 Cuma günü yapılacakken… Şimdi burada durup, biraz başlangıca dönelim.
Döviz krizinden başımızı kaldıramıyoruz!
Üç yıl önceki o geceyi ve gündüzü hemen herkes hatırlar, doları tutabilene aşkolsundu. Bir aşağı, bir yukarı derken finans alemini ve memleketi serseme çevirmişti.
İktidarın karar mahfillerine yakın olanlar işlerini vakitlice bitirip, resmi korodaki yerlerini çoktan almışlardı.
Üç beş kuruş TL birikimi olup durumu geç öğrenenlere gelince; onlar da çöl sıcağındaki su gibi buharlaşan paralarının üzüntü ve telaşına kapılıp, hangi basamakta yakaladılarsa oradan dolara dönmenin derdine düşmüşlerdi.
İktisatçılar TL’nin pullaşma süreci hakkında ilginç hikâyeler anlatırlar. Anlaşıldığı kadarıyla bir kez daha o eksantrik krizlerden birinin türbülansına kapılmıştı memleket.
Doğal olarak gazeteci, esnaf, sanayici, işçi, ev kadını, bankacı ve siyasetçi filan da ekonominin gidişatı üzerinde konuşur, geliri ve giderleriyle doların hareketleri arasında bir denge bulmak ister. Galiba o zaman da öyle olmuş.
Bu duruma mahkeme mi dayanır!
Devam edecek olursak, aradan üç yılı biraz geçer ve Türkiye yine dolar krizine girer. 9’du, 10’du filan derken 11,25’i bulur. Ve talihsizliğe bakın ki üç yıl önce açılan davanın yedinci duruşması tam da o güne tekabül eder.
Mahkemenin yargıladığı o 38 kişinin isabetli tahminleri nedeniyle kutlanması konusunu okurlara bırakıyorum. Çünkü, devam eden bir dava hakkında katiyen yorum yapmak istemem.
Ama açık konuşalım, bu duruma mahkeme mi dayanır!
Nitekim: Doların 11,25’e çıktığı gün yapılacak “Dolar 10 TL olabilir” yargılamasının yedinci duruşması mazeret bildiren ve izinli sayılan sayın hâkim nedeniyle yapılamadı. Sayın hâkimin nasıl bir izin gerekçesi belirttiğini, mahzuru yoksa öğrenmek isterim. Neticede insanoğlu merak ediyor.
NOT: Bu yazı ilk olarak Serbestiyet - www.serbestiyet.com da yayınlanmıştır.